Düne kadar Türk ordusuna küflü saman, kurtlu bakla vesaire veren ve milyonlar kazandıktan başka birer de harf madalyasına layık görülen müteahhitler derakap düşman ordusunun en birinci malzeme satmaya başlamışlardır. O zaman "Kızılelma." "Altaylar" "Turan illeri", "Ergenekon..." diye bağırıyorlardı, şimdi "Duvel-i muazzama dostluğu", "İngiliz muharip cemiyeti", "Amerikan mandası","Anadolu'nun eşkıyalardan istihlâsı" laflarını ediyorlar.
Birinci Cihan Harbi'ne Osmanlıların neden "Seferberlik" dediklerini anlamak kabil değildir. Bu herhalde orduya asker vermeyen İstanbul'dan ilk defa bol bol kurban istediği için olmalı.
Bir Mülkiyet Kalesi İstibdat, dünya üzerindeki bütün meziyetleri -kurnazliğa varıncaya kadar... çünkü kurnazlık da bir çeşit meziyet sayılmaya başlar- mustebite mal edere yaşar.
"Kimi gelin getirir, kimi ölü götürür!.. Doğru bir söz efendi! Eğer insanoğlu kendisini avutamasa, bu birbirini kırmak âdetiyle dünyada adam kalmazdı."