Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hatta umutsuzluk noktasına yaklaştığı aşamalarda dünyada editör diye bir şeyin olup olmadığından şüphe etmeye başladı. Şimdiye dek bir editörün varlığına dair tek bir işaret almamıştı; bütün yazdıkları reddedilirken hiçbir gerekçe gösterilmediğinden, editör denen şeyin, müstahdemler, dizgiciler ve matbaacılar tarafından üretilmiş ve onlar tarafından sürdürülen bir mitten ibaret olduğu fikri bile artık gayet makul geliyordu ona.
Sayfa 232
doğru söz!
Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil; verdiğin değerin ona değmemesindendir. William Golding.
Reklam
o kayıtsız kaldıkça sen daha çok hayranlık duyuyorsun ona.
Zararı yok, ey insan soyu, sana yaptığı kötülüklerden nicedir hoşnutum ben; ancak, daha fazla kötülükte bulunsun isterdim. Yakarmalarına, kendisine günah ödeyici kurban olarak sunduğun cömert sungulara karşı duyarsız davranan Tanrı’nın çürümüş dinine daha ne kadar bağlı kalacaksın? Bak, çiçek çelenkleriyle sofuca bezenmiş sunaklarına döktüğün tas tas kan ve beyinden dolayı minnet bile duymuyor bu korkunç Tanrı. Minnet duymuyor... çünkü dünya kuruldu kurulalı yer sarsıntıları, fırtınalar hâlâ ortalığı kasıp kavurmakta. Ve, bununla birlikte, gözlemeye değer bir gösteri, o kayıtsız kaldıkça sen daha çok hayranlık duyuyorsun ona.
Hak ederek değil, hırsızlama elde edilmiş ün, sahibine mutluluk vermez; onu ancak hak edenlerin, ona layık olanların yüreğine heyecanla sevinçle titretir.
Sanki, "Ben, ihsan olmaktan çıkıyorum. Yakında herhangi bir şey veyahut bir hiç olacağım. Ona hazırlanıyorum!" der gibi bir hâli vardı.
...daha önce hiç iyi bir insan ya da ona benzer bir şey oldu mu bilmiyorum, ama... galiba her zaman yardımsever biriydim...
Reklam
Psikanaliz ve logoterapi arasındaki fark
Viyana’daki büroma gelip “Söyleyin doktor, siz psikanalist misiniz?" diye soran Amerikalı bir doktoru anımsadım. Ona, “Tam anlamıyla psikanalist değil; ama psikoterapist diyelim,” diye karşılık vermiştim. Bunun üzerine soru sormayı sürdürdü: “Hangi ekolü savunuyorsunuz?” Ben de ‘Kendi teorimi; adına logoterapi deniliyor," diye yanıtladım. ‘Bana bir cümleyle logoterapinin ne olduğunu anlatabilir mısınız?' diye sürdürdü konuşmasını, "En azından psikanalizle logoterapi arasındaki fark nedir?” “Evet,” diye karşılık verdim, “Ama her şeyden önce bana bir cümleyle psikanalizin özünün ne olduğunu anlatabilir misiniz?" dedim. Şöyle yanıtladı: “Psikanaliz sırasında, hastanın divana uzanıp, bazen söylenmesi hiç hoş olmayan şeyleri anlatması gerekir.” Bunun üzerine şu açıklamayı yaptım: “Logoterapide ise hasta dik oturabilir, ama bazen duyulması hiç hoş olmayan şeyleri duyması gerekir.”
İSTEDİĞİNİZ ŞEYİ NE KADAR İSTİYORSUNUZ? Hikayeye göre, genç bir adam Sokrat’a nasıl bilge olunabilece­ğini sormuş. “Benimle gel.” demiş Sokrat. Delikanlıyı alıp nehre götür­müş, başını suyun altına sokmuş. Delikanlıyı havasız kalana ka­dar orada tutmuş. Sonra bırakmış. Delikanlı doğrulunca, Sokrat ona sormuş: “Başın suyun al­tındayken en çok neyi arzuladın?” “Hava arzuladım.” demiş delikanlı. Sokrat başını yavaşça salladı. “Bilgeliği de, kafan suyun içindeyken havayı arzuladığın kadar arzuladığında, ona sahip olursun.” Aynı şekilde siz de, hayatınızdaki belli bir engeli aşmak için yoğun ve sa­mimi bir istek duyduğunuzda; bir çıkış yolu olduğuna dair kesin karara vardığınızda; bunun takip etmek istediğiniz yol olduğuna kesin olarak inandığınızda zafer mutlaka sizin olacaktır.
"Kendisi çok uzun zamandır kaçışı uykuda bulamaz olmuştu. Geceler ona dipsiz bir uçurumdan ve temizledği balçık kadar kara rüyalardan başka bir şey sunmuyordu artık. Kim bilir, belki de gidecekleri yerde her şey daha farklı olurdu?
Sayfa 102
208 syf.
5/10 puan verdi
Özgür Rosto, okulumuzun kütüphanesine gelen hediye kitaplardan biriydi. Dikkatimi çektiği için bir süre önce okumaya karar vermiştim. (Her zaman olduğu gibi içimden geldiği şekilde tazecik bir inceleme yazmayı istiyorum.) Öncelikle kitabın kahraman bakış açısıyla yazılması ve keyifli, akıcı bir anlatıma sahip olması çok güzeldi. İçerisinde farklı
Özgür Rosto
Özgür RostoYiğit Bener · Can Yayınları · 201414 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.