Bir şaman öğretisi şöyle der : İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir ! Kıskançlık, güç, tembellik, yiyecek, hırs,ihtiras,kendini beğenme, öfke, nefret,iyi niyet...
Bir Şaman Öğretisi
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içemez. Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez. Doğanın anayasasında ilk madde şudur: -Her şey birbiri için yaşar- Eski çağlarda yürürlükte olan bir anlaştı bu. Bütünlüğü anlatırdı, özü iki cümleydi : "Ben, biz olduğumuz zaman ben olurum" "Ben ben olduğum için sen sensin"
Reklam
Maskeli balo
Felsefe, insanoğlunun dinsel görüntüsünün ilerleme ve aydınlanma gibi hümanist fikirlere bürünerek yenilendiği bir maskeli balo olageldi. Felsefenin maskesini düşüren en büyük düşünürler bile kendilerini baloda bulmuşlardır. Hayvan yüzlerimizden maskeleri çıkarmak, bize düşen zar zor başlamış bir ödev. Öteki hayvanlar doğar, eşini arar, yiyecek peşinde koşar ve ölürler, hepsi bu kadar. Ama biz insanlar farklıyızdır ( biz öyle düşünürüz.). Bizler eylemleri " seçimlerinin " sonucu olan "kişileriz". Diğer hayvanlar farkında olmadan yaşam sürerler, oysa bizler "bilinçliyiz". Kendimizle ilgili görüşümüz bizi insanoğlu olarak tanımlayan ve bizi diğer bütün yaratıklardan üstün kılan " bilinç" , "benlik" ve " özgür irade" denen yerleşik inancımızdan gelmektedir. Daha yansız baktığımız zamanlarda, kendimizle ilgili bu görüşün kusurlu olduğunu kabulleniriz. Yaşamlarımız bilinçli benlerin temsilinden çok, bölük pörçük düşlere benzer. En çok önem verdiğimiz şeyler üzerindeki denetimimiz pek azdır. Can alıcı kararlarımızın pek çoğu haberimiz olmadan alınır. Yine de "bizim" yapamadığımızı, " insanlık" başarabilir diye diretiriz. Varoluşunun bilinçli efendisidir o. Tanrıya akıldışı inancı bırakarak, insanlığa akıldışı inananların öğretisi bu. Peki ya Hıristiyanlıkla, hümanizmin boş umutlarını bırakırsak? Ses kaydını " Tanrı ve ölümsüzlük, ilerleme ve hümanizm masalını" kapattığımız anda yaşamlarımızdan ne anlarız?
Bir şaman öğretisi şöyle der;
Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz Nehirler kendi suyunu içemez Ağaçlar kendi meyvesini yiyemez Güneş kendisi için ısıtmaz Ay kendisi için parlamaz Çiçekler kendisi için kokmaz Toprak kendisi için doğurmaz Rüzgar kendisi için esmez Bulutların kendi yağmurlarından ıslanmaz Doğanın anayasasında ilk madde şudur; Herşey birbiri için yaşar! Birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur... Eski çağlarda yürürlükte olan bir anlayıştı bu. Bütünlüğü anlatırdı, özü iki cümleydi; "Ben, biz olduğumuz zaman ben olurum." "Ben, ben olduğum için sen, sensin."
“Bu neden sürekli bizim başıma geliyor” diyorsanız, bir Şaman öğretisi şöyle der “Ders, siz öğrenene kadar devam eder...”
Fazla kederlenmeyin
Bu neden sürekli bizim başıma geliyor” diyorsanız, bir Şaman öğretisi şöyle der “Ders, siz öğrenene kadar devam eder...”
Reklam
“Bu neden sürekli bizim başıma geliyor diyorsanız, bir Şaman öğretisi şöyle der “Ders, siz öğrenene kadar devam eder...”
"Buda`yı ararken, Ders 8: Bir Şaman öğretisi şöyle der: 'Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Nehirler kendi suyunu içemez, ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez, güneş kendisi için ısttmaz ve ay kendisi için parlamaz. Çiçekler kendileri için kokmaz, toprak kendisi için doğurmaz.Rüzgâr kendisi için esmez, bulutlar kendi yağmurlarıda sulanmaz. Doğanın anayasasında ilk madde şudur: Her sey birbiri için yaşar. Birbiri için yaşamak doğanm kanunudur.' Sözün özü, Ben biz olduğumuz zaman ben olu- rum. Ben, ben olduğum için sen, sensin.
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Babailer İsyanı, devletin ana demografik gücünü oluşturan ama kendi devletleri tarafından horlanan, yeterli mera bulamayan ve hayatlarını sürdürmekte zorlanan, kendi devletlerinin sınırları içinde istenmeyen vatandaş gibi hisseden ve bunu hazmedemeyen konar - göçer Türkmenlerin kıyamıdır. Zevk eğlence düşkünü 2. Gıyasettin Keyhüsrev yönetiminin
Babailer İsyanı
Babailer İsyanıAhmet Yaşar Ocak · Dergah Yayınları · 2011127 okunma
527 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.