Evvela şimdiye kadar okuduğum kitaplar içinde en değerli, en faydalı, en güzel kitap olduğunu söylemek istiyorum.
Bu sitedeki üyelerin diğer klasik sitelerden bir farkı var. Hamdolsun hepimiz okuyan insanlarız. Ortak noktamız bu. Bizi bu kıymetli sitede buluşturan da budur, kitap tutkumuz ve kitap okuma sevgimiz. Ancak okuduğumuz kitaplar bazen bir noktada buluşurken bazen çok farklı içeriğe sahip olabiliyor. İnsan dünya ve ahiretine faydalı olan her eseri okumalı bence. İşte bu kitap dünya hayatımızı güzelleştirecek, ahiret hayatımıza yararı olacak bir eser kuşkusuz.
Kitabın içeriğini anlatmak öyle kolay değil. Ancak şu kadar söyleyebilirim ki insanın bitkiye, hayvana, insana, güneşe, aya, toprağa, suya kısacası her şeye bakış açısını değiştiriyor. Her şeyde Allah'ın varlığını ve birliğini görebilmeyi öğretiyor.
Bu kitap dünyaperestliğin etkisiyle yurdumuzda ve dünyada deizmin çok yaygınlaştığı bu dönemde yazılmış. Bu nedenle kitapta en çok açıklanan konu Allah'ın varlıği, birliği ile birlikte insanın gayesiz olamayacağı, dolayısıyla "Allah varsa din de olmalıdır." düşüncesinin ispatı yapılıyor.
Şair'ül İslam güzel üslubuyla evreni ve yaratılan her şeyi okuyor, okutuyor. Âyetlerin manasını izah ve ispat ediyor. Bu kitapla düşünmeyi öğreniyor insan. Okurken düşünceden düşünceye, bir âlemden başka bir âleme geçiyor, kelimelerin, cümlelerin verdiği o eşsiz lezzeti kalbinde aklında ve ruhunda hissediyor, huzur buluyor.
Okumanızı tavsiye ederim.
Kitabu't-TefekkürŞair’ül İslam Yunus Kokan · Tilki Kitap · 20181,304 okunma
<Kâmer> sûresi gelincedir ki, inananın da, inanmayanın da yüreği yerinden bir kere oynamıştır.
İnananın kalbi, yerine iyice yerleşmek için sarsılmış, inanmayanın kalbiyse, yerine yenisi geçmek için.
Ehl-i dünyanın hükmü var, şevketi var, kuvveti varsa;
Kur'anın feyziyle, hâdiminde de:
Şaşırmaz ilmi, susmaz sözü vardır;
Yanılmaz kalbi, sönmez nuru vardır.
"Kendilerine: 'Allâh'ın indirdiğine ve peygambere geliniz.' denildiği zaman, onlar: "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz bize yeter.' demişlerdi. Peki ya ataları bir şey bilmeyen ve doğruya erişemeyen kimseleri idiyseler.( Maide 104)
~√~
“Benim kalbim, çarpıntısını birden artırıyor ve göğsümden fırlayıp gidiyor. Gidip gidip, kendine en çok benzeyen veya kendinin en çok muhtaç olduğu veya kendine en çok muhtaç olan bir kalbe çarpıyor.”