bu şehri özleyeceğim, şu ışıkları, seni, dostum..
-ne demek özleyeceğim, ölecek gibi konuşuyorsun, iyileşeceksin, birlikte gezeceğiz şehri, rakı içeceğiz, dans edeceğiz.
-sahi mi? küs değil misin bana...
-o ne demek şimdi, ben sana hiç küsmedim ki, ben sadece sinirlendim biraz, dostlar arasında olur böyle şeyler, sen benim dostum değilmisin?
-dostunum, sen de benim en iyi dostumsun, en iyi...
-anam anlatırdı, insan ölünce başka donlarda yeryüzüne inermiş tekrar, at olurmuş, kuş olurmuş, ağaç olurmuş...
-ya da bulut...
-eğer birgün tekrar dönersem beni tanır mısın, küçük dostunu nasıl tanırsın, tanıyabilir misin?
-tanırım tabi, insan dostunu kokusundan, bakışından, sümkürmesinden tanır, hem sen dönersen ıslık çalarsın, o zaman tanırım seni...