İSTEMİYORMUŞÇASINA 13 Mart 2022 Pazar 23:47 "elimi daha sıkı tuttu bırakmak istemiyormuşçasına..." Bu sefer ben o bana yıkılmışçasına bakıyordu, bu sefer ben onun umutlarını kırmıştım bana karşı olan düşüncelerini kırmıştım oturduk, oturduk ve oturduk... evde büyük bir ölüm sessizliği hakimdi ta ki kapı çalınana kadar yine kalp
"Kibar Feyzo"yu Hatay'ın Harran Köyü'nde çektik. Suriye sınırında bir köydü. Ağustos sıcağıydı. Çekimler sırasında Kemal'in (Kemal Sunal) başına güneş geçti. Bunun üzerine Atıf Abi (Atıf Yılmaz) bir gün mola verdi. Köyün ağası o gün hepimizi evine davet etti. Ben, Adile Abla (Adile Naşit), Şener (Şener Şen) ve Ayşen Gruda, ağanın evine gittik. Kamelyalı bahçede ağayı beklemeye başladık. Biraz sonra kapı açıldı. İçeriye beyaz takım elbiseli, sarı saçlı mavi gözlü biri girdi. Ağaymış. Tabii bizim kafamızdaki "ağa" tfigürü oi değildi. Adile Abla'yı kolumla dürttüm. "Dikkatli ol, Atatürk geldi" dedim. Adile Abla sinirlendi. "Atatürk dünyaya bir kere geldi, bir daha gelmez" dedi.. Ağa bana, "Sen bu tiple nasıl artist oldun?" diye sordu. "İlkokul öğretmenim beni bir piyeste oynattı. Köylerin meydanlarında, okulların spor salonlarında oynadım. Eşek sırtında dekor taşıdım. Alkışı, kahkahayı, gözyaşını gördüm. O gün karar verdim. Bu işin üniversitesi varsa okuyacağım dedim, sonra konservatuvarı kazandım," deyince ağa sözümü kesti: "Bu konservatuvar, liseden büyük müdür?" diye sordu. "Evet" dedim. Ağa sinirlendi. "Çık dışarı! Koskoca üniversiteye gitmişsin, büyük insan olacağına artist olmuşsun" dedi.. (İLYAS SALMAN)
Reklam
ilk hikayem :)
Kasım Ayı Hikaye Etkinliği #143121611 Hüseyin'in A(n)lamadıkları Akşamüstü berber dükkanında oturmuş kesilen saçların yere düşüşünü seyrediyordu çocuk. Berberin havaya kaldırdığı saçlar akşam pencerelerden dolan güneşle parlıyordu. Çok maharetliydi ustası, çocuk da onun gibi olmak istiyordu. Dans eder gibi saça şekil
Çok kötü şeyler oldu bu akşam evde… Yine birilerine sinirlendi ve rahatlamak için eski zamanlarda ki gibi bana saldırdı… Üstüme yüründü, tehditler edildi, kovuldum… ölmek istedim.. En basitide ağlatıldım… Sen geldin yine en güvenli liman olarak… ortalık biraz sessizleşince bu baş ağrısı ve göz yaşlarım ile sana anlattım olanları, yazdım… sonra sildim hepsini… sen ne güveneceğim, ne sığınacağım bir limansın… Bak bu olayda bile sana sitem ediyorum… ne suçun var? beni sevmedin diye her konuda, her olayda seni suçluyorum bu halde sana yazamadım diye buralara üstü kapalı yazıp rezil rüsva oluyorum ne acı… kendi derdime mi yanayım senin yok oluşuna mı… gözümde neden bu kadar büyüksün??? Böyle kötü olaylarda tam hayattan vazgeçecek kadar boktan zamanlarda sana gelmek istiyorum.. sadece sen varsan o boktan zamanlarda hayat güzelleşir gibi.. yine buralarda herşey karıştı… yine geldiğime bin pişman oldum… yine herşey, olmayan düzenim bile iyice altüst oldu.. yine herşey kötü değilmiş gibi bu akşam bu saldırgan adam yüzünden ferim kalmadı… Allahtan güç istiyorum… gelmedim ama sana buralara yazıyorum… buralar sessiz kimseler göremez, görsede kimseler saymaz.. ondan bir nebze rahatım. Zaten öyle bir boşvermişlik var ki… senden başka herşeyi öyle boşvermişim ki canımdan bile vazgeçecek kadar acı dolu şeyler oldu bu akşam ama senden vazgeçemiyorum… bu kepaze halde!m
İnsan sevince alelâdeyi hârikulade yaşar. Çünki aşk geceyi bile gün ışığına boğar. Sevindim; çünkü nicedir çözemediğim bir soruna ışık tutuyordu, doğruluk ve içtenlikle. Biraz şaşırdım doğrusu. Biraz da sinirlendim. Kendimi alamadım yazmaktan.
Esmerim - Lâl
Esmerim - Lâl
Uzun zamandır ilk kez bir kitabı 24 saatlik bir zaman diliminde okuyup bitirdim. #efsane ile tanıştığım Yalın ailesi şimdi #esmerimlal ile devam ediyor. İlk kitapta ailenin küçük oğlu Ertuğrul'u tanirken burda agabeyi Alparslan 'i tanıyoruz. İlk kitapta o kadar merak etmiştim ki Alparslan'ı watpadde biraz okumuştum. Hikaye kitap
133 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.