Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Birhan Koçak

Birhan Koçak
@birhankocak
Öğretmen
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü
Kars
İstanbul
2 okur puanı
Nisan 2017 tarihinde katıldı
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Post-Truth / Hakikatin Önemsizleşmesi
Artık kimse modernizmin yıllar içerisinde kazandırmış olduğu eleştirel bakışı, olaylara rasyonel yaklaşımı kullanmaya gerek duymuyor, verileri kontrol etmeyi, doğrulamayı ya da yanlışlamayı düşünmüyor. (...) Analitik çözümleme, yerini katılaşmış inançların sürekli olarak onaylanmasına bırakmış durumda.
Sayfa 19 - Destek Yayınları
"Mimar"
Mimar kimdir? Mimar sözcüğü Arapça "umrân" kökünden gelir. Umrân kelimesi dilimize bayındırlık, bayındırlaşma, medeniyet, ilerleme, refah ve saadet, mutluluk olarak tercüme edilmektedir. Bu kökten türetilen bir diğer kelime ise mâmur etme, bayındır etme, şenlendirme anlamına gelen "imar" dır. O hâlde aynı kökten gelen "mimar" sözcüğünü anladığımız ve alıştığımız üzere yalnızca yapı yapan insanlar için kullanmamamız gerekir. Geniş anlamda "mimar" insanlara refah ve mutluluk getiren, bireylerin ve yaşam çevrelerinin şenlenmesine katkıda bulunan meslek mensupları olarak tarif edilmelidir.
Sayfa 266 - Sinan Genim
Reklam
Bosphorus'un Mitolojik Hikâyesi
Bilindiği gibi İstanbul, dünyada, iki kıta üzerinde kurulmuş tek kenttir. Başka bir söyleyişle, iki kıta arasında bir geçit yeridir. Burayla ilgili en eski yazılı kayıtlarda, yani Yunan Mitolojisinde Zeus'un önce baştan çıkarıp sonra da karısı Hera'nın kıskançlık intikamından korumak için inek kılığına soktuğu İo, Hera'nın üstüne saldığı sineğin tacizinden kaça kaça Boğaz kıyısına gelir ve yüzerek Asya kıyısına çıkar. Bu nedenle buraya Bosphorus denmiştir. (Bous, yani İnek + phoros, yani geçit: İnek geçidi.)
Sayfa 322 - Murat Belge
Eski İstanbul
Sadece mimari eserleri değil, Osmanlı şehir dokusunu da son derece etkileyici bulan Le Corbusier, New York’un bir felaket, İstanbul’un ise yeryüzü cenneti olduğunu yazmıştı. Türklerin “Kişi bina yaptığı yere ağaç da diker.” dediklerini hatırlatan ünlü mimar, hayal ettiği “bahçe şehir”i de İstanbul’da görmüştü. Diyordu ki: “İstanbul bir meyve bahçesidir; bizim şehirlerimiz ise taş ocakları.”; “İstanbul’daki evler ağaçlarla çevrilmiştir; insan ve doğa arasındaki cazip dostluk.”; “İstanbul’da her yerde ağaçlar olup onların arasından mimarlığın soylu örnekleri yükselir. Ağaçlar bizim psikolojik ve fiziksel yönden iyi durumda olmamızı sağlar.”
Sayfa 25 - Beşir Ayvazoğlu
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.