"Peki dünyanın en büyük yalanı ne? diye sordu delikanlı, şaşkınlık içinde.
"Ne mi? Hayatımızın belli bir anında, yaşamımızın deneyimini elimizden kaçırırız ve bunun sonucu olarak hayatımızın denetimi yazgının eline geçer. Dünyanın en büyük yalanı budur."
Dağların eteklerindeki ormanlarda, kimi ürküten kimi neşelendiren bin bir sesin arasında yürürken, bir pınar çıkıverir bazen insanın karşısına. Serin ve berraktır. Susuzluğunuzu giderir, dinlenirsiniz.Pınarın küçük sesleri bir anda ormanın koca gürültüsünü duyulmaz kılar.Sadece berrak suyunu, küçük şırıltılarını ve serinliğini duyarsınız. Kitaplar da pınarlar gibidir.Yaşamın gümbürtüsü içinde bize sessizliği sağlarlar.Sessizlik olmazsa, yorgunluklardan, gerilimden, huzursuzluk ve korkularımızdan kurtulamayız.