364 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 days
On altı öyküden oluşuyor: Abdullah Efendi’nin Rüyaları: İçki masasında Abdullah Efendi’nin rüya-gerçek ayrımı yapamaz hale gelmesini, Geçmiş Zaman Elbiseleri: Kumar oynamaktan dönen bir adamın aksilikler sonucu girdiği bir evin ahalisinin hayatı hakkında dinlediklerini ve öğrendiklerini, Bir Yol: Bir adamın bir yola karşı hissettiği tutkulu duyguları, Erzurumlu Tahsin: Zengin bir ailenin oğlu olan Tahsin’in bir anda kaybolmasını ve sonrasını, Evin Sahibi: Hastanede yazılan bir defter üzerinden bir nevi hayatın ve ölümün sorgulanmasını, Yaz Yağmur: Yağmurda bahçede bulduğu bir kadını eve alan ve bence bir nevi karısını aldatan adamı, başka bir deyişle değişik bir aldatma(!) hikayesini, Teslim: Üniversiteden bir arkadaşıyla karşılaşan adamın onun değişimini ve hayatını dinlerken etkilenmesini, Acıbadem’deki Köşk: Devamlı komik icatlar yapan bir adamın hikayesini, Rüyalar: Cemil’in rüyalarına girip devamlı kendini çağırdıklarını şikayet eden intihar etmiş bir kız ve sonrasını, Adem’le Havva: (Hiç beğenmedim,saçma geldi.) İlk yaratılışı ve dünyaya gönderilişi, Bir Tren Yolculuğu: Trene binen tiyatro sanatçıları ve Zeynep’in hikayesini, Yaz Gecesi: Sekiz sene boyunca hasta yatan bir adamın inlemelerini duyan adamı, Birinci İkramiye: İkramiyenin kendisine çıktığını sanan adamın günlerce yaşadığı heyecanı ve sonunu, Emirgan’da Akşam Saati: Yaz Yağmuru’nun farklı bir versiyonunu, Fal: Bir falcıya giden iki arkadaş ve falcıların gerçek yüzünü, Son Meclis: Tiyatro şeklinde yazılmış; bir kralın huzuruna gelen hayvanların kralı hangi yönleriyle etkilediklerini söylemelerini anlatıyor.
Hikayeler
HikayelerAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20131,273 okunma
14 yaş
Birinci Lig’de oynamaya hakkım olduğunu düşünecek kadar küçük, ama Tanrı’nın varlığını sorgulayacak kadar büyüktüm. Komünist Manifesto’yu okumuştum, yine de pazar sabahları oynatılan çizgi filmleri seyretmekten hoşlanıyordum. Ne zaman yüzümü aynada görsem başka birine bakar gibi oluyordum.
Reklam
"Okula gidişimizin birinci günü öğretmen bizi yere serilmiş sapların üstüne oturttu, elimize birer defter, birer kalem, birer de tahta tutuşturdu."
Sayfa 31 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
372 syf.
·
Not rated
Üçlemenin ilk bölümünde savaşta hayatta kalmaya çalışan ikizlerin aşırı duygusuz ve her olaya fazlaca soğuk kanlı yaklaşmaları çok ürkütücüydü. İkizlerin cümle içinde duygusal içerik barındıran sözcüklere bile tahammülleri yok. Örneğin 31.sayfada şöyle bir açıklamaları var: ‘’Çok ceviz yiyoruz yazabiliriz ama ceviz seviyoruz yazamayız, çünkü sevmek kesin bir sözcük değil, belirginlikten ve nesnellikten uzak. Ceviz sevmek ve anneannemizi sevmek aynı şey ifade edemez. Birinci cümle ağızdaki hoş bir tadı belirtir, ikincisi duyguyu. Duyguları tanımlayan sözcükler çok belirsiz, bunları kullanmaktan kaçınıp nesnelerin, insanların kendileriyle, yani olayların sadık betimlemeleriyle yetinmek lazım.’’ Okudum ve vaoov dedim:) İkinci bölümden sonra ikizlerin varlığından şüphe duymaya başladım, acaba sadece biri var diğeri onun hayali karakteri olabilir mi diye düşündüm. Elimden düşürmediğim bir kitap oldu, okunmalı, tavsiye ederim.
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,158 okunma
"Çok ceviz yiyoruz" yazabiliriz; ama "ceviz severiz" yazamayız, çünkü "sevmek" kesin bir sözcük değil, belirginlikten ve nesnellikten uzak. "Ceviz sevmek" ile "Anneannemizi sevmek" aynı şeyi ifade edemez. Birinci cümle ağızdaki hoş bir tadı belirtir, ikincisi duyguyu. Duyguları tanımlayan sözcükler çok belirsiz, bunları kullanmaktan kaçınıp nesnelerin, insanların kendileriyle, yani olayların sadık betimlemeleriyle yetinmek lazım.
Kadınlar gıybet etmeden de sohbet edilebileceğini öğrenmeli
Dini derleme alıntı not tutuyorum.Hamd olsun birinci defter bitmek üzere.Bir yere gideceğiniz zaman veyahut size misafir geldiği zaman hemen şurdan birşeyler okuyalım deyin açın okuyuverin.Böylelikle sohbetin yönünü çevirmiş dünyalık boş muhabbetin,gıybetin önünü kesmiş olursunuz.
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
Ayfer Tunç'u Suzan Defter kitabıyla tanımış, eseri zihnimde ve yüreğimde derin bir yer bırakmıştı. Peş peşe okumaya başladığım diğer öykülerinde yazarın kalemine ve üslubuna hayranlığım arttı. Bunlar içinde Aziz Bey Hadisesi adlı kitabı sanırım ayrı bir yerde kalacak. 6 öyküden oluşan bu kitapta da birinci sırayı alan Aziz Bey'in aşk uğruna harcadığı hayatını her tanbur sesinde anımsayacağım ve aşkına karşılık bulamayan, Aziz'in gözlerinin içine bakan, sevilmekten başka hiçbir isteği olmayıp sessiz sedasız giden Vuslat'ı hiç unutmayacağım. Her hikayesinde aşkı, sevgiyi farklı yönleriyle ve karakterleriyle ele alan ve üzerinde uzun uzun düşündüren Ayfer Tunç'un kalemine, yüreğine sağlık... Eserlerini soluksuz okumaya devam edeceğim.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 201110.4k okunma
«İdeal bir defter aynı zamanda karaokedir. İdeal bir defter çocukluğunda bardak altlığı olarak kullanılmaya, yetişkinliğinde kapı sıkıştırmaya yarar. İdeal bir defter üreme çağında geç bile olsa iki sayfasını açar, hatta bir pazar günü sabaha karşı açar sayfalarını. Tıpkı şu anda olduğu gibi. İdeal bir defter telefondur da. İdeal bir defter bir ofisin ortasında bir Yunan dönüşümüne olanak sağlar. Çalıştığım ofisteki gibi. İdeal bir defter üçüncü şahısta yazılmaz, birinci ya da ikinci şahısta da yazılmaz, üçünde birden yazılır çünkü idealdir. Fiil çekimleri de aynı kaderi paylaşır. İdeal bir defter kısa, bölük pörçük, tutarsız, uzun veya rastlantısaldır. Öyle olmalı, çünkü defterlerin yüce babası Hermes'tir.»
Sayfa 20
Hafız Mahmut'un Vaazı Önce hafif hafif âyet ve hadisten bahsederek, ulu'l-emre itaat faslından başladı. Yani bununla demek istiyordu ki 'burada bir işgal devleti var, bunun emir ve yasalarına itaat etmek bizim şu kitabımızda yazar'. Elindeki kitap mıdır, defter midir, onu halka gösterdi. İkinci ana hatta şöyle başladı ve
·
Not rated
Yıllar Sonra | İpek Ongun Kitap Açıklaması Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinin devamı olan bu on birinci kitapta, kahramanımız Serra’nın kızı Selin de tıpkı annesi gibi bir anı defteri tutmaya başlıyor. Okur, anne ve kızın ayrı ayrı tuttuğu iki defterden onların günlük hayatlarına ve yaşadıkları olaylara iki farklı bakış açısından tanık oluyor. Kitap, günümüz anneleri ve gençlerinin birbirini anlaması konusunda da rehber kitap niteliği taşıyor.Selin de annesi gibi yaşadığı her tecrübeyi defteriyle paylaşıyor, defter zamanla Selin’in en yakın arkadaşı hâline geliyor. Serinin önceki kitaplarından alışkın olduğumuz gibi bu kitapta da yazar,hayata dair ve her dönem güncel olan çevrecilik, hayvanseverlik, ALS hastalığı,dostluk, güvenli internet kullanımı gibi konulara değiniyor.
Yıllar Sonra
Yıllar Sonraİpek Ongun · Artemis Yayınları · 20141,596 okunma
360 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.