Hiç kimse kimseden daha akıllı değil! Birlikte, herkesten daha akıllıyız! Millet ve devlet işlerinde herkes, herkese yardım edecek ve hiç kimse bundan bir iftihar payı çıkarmayacak. Düstur budur.
"Hiç kimsenin kerameti kendisinde görmeğe hakkı yoktur. Bir devlet adamı, kerameti kendisinde görmeğe başladı mı, Devlet Adamlığını bitirdi demektir.”
M. Kemal [İsmet Paşaya]
M. Kemal İsmet Paşaya; “Ben düşündüklerimin yapılmasını değil, düşündüğüm gibi bir memleket yaratılmasını istiyorum. Şunu herkesin yanında açıkça söylüyorum. Memleketin birtakım şartları vardı. O şartların sen üstesinden gelecek bir adamdın: seni Başvekil seçtim... Memleketin şartlarının üstesinden gelecek başka bir insana ihtiyaç hasıl oldu, Celal Beyi Başvekil yaptım. Hiç kimsenin kerameti kendisinde görmeğe hakkı yoktur. Bir devlet adamı, kerameti kendisinde görmeğe başladı mı, Devlet Adamlığını bitirdi demektir.” (27)
“...Hiç kimse kimseden daha akıllı değil! Birlikte, herkesten daha akıllıyız! Millet ve devlet işlerinde herkes, herkese yardım edecek ve hiç kimse bundan bir iftihar payı çıkarmayacak. Düstur budur.” M.K. Atatürk
İsmet Paşa’nın benimsemiş göründüğü iktisadi Devletçilik doktrini, Atatürk’e ılımlı gelmektedir. Her ikisi de [İnönü ve Bayar] ordu terbiyesi yatkınlığı ile, “kuvvetli devlet” fikrinden yanadırlar.
Atatürk, yeni Türkiye devletini kurarken bir süre İnönü’nün titiz yönetimine, bir süre de Bayar’ın hamleci (Bayar Liberal olarak biliniyordu) yapıcılığına ihtiyaç duymuştu Sosyal devrimleri başarmak için Atatürk İsmet Paşa’nın mengene gibi sıkı idaresine muhtaçtı. Fakat bu devrimler –kendi görüşüne göre- belli ölçüde başarılınca iktisadi kalkınmaya gitmek gerekli idi ve bunu İsmet Paşa’nın yapamadığını görüyordu. Atatürk’ün Bayar’ı İş Bankasının başından alıp iktisat vekili yapmasının daha sonra başvekilliğe getirmesinin büyük sebeplerinden biri budur.