Merhaba, bugün sizlere son zamanlarda en çok beğendiğim kitabın yorumuyla geldim. İki kitaplık bir serinin ilk kitabı olan ‘İçi Boş Yeminler’ uykusuz kalıp bitirmeme sonuna kadar değdi. Aşk, entrikalar,yalanlar, ihanetler ve periler… En sevdiğim öğeler bir de böyle güzel yazılınca değmeyin keyfimeGelin biraz konuya bakalım:
Abriella, kısaca Brie,
Anneliğin aralıksız 24 saat bitmeyen temposu, bebegimin büyüme aşamaları o tatlı ve yorgun telaşlar, o kaygı stres iş temposu, okul temposu derken anneliğin bitmeyen dolu dolu serüvenlerini o kadar güzel anlatmış ki . Kitabı okurken Her anne illa ki bu zorlukları yaşamış ,atlatmış yazarın ve Zara'nın öğütlerini aklım ve kalbime
not ettim bazen aşılmaz dedilgimiz sorunları o kadar güzel anlatmış ki bilmek çok iyi geldi KORKMUYORUM çünkü ben iyi bir anneyim ...eline sağlık
4. Stresi yönetebilmek (İFA-4): Bu kısacık hayatın insan isteklerine asla yanıt veremeyecek kadar yetersiz oluşu, hayatın anlamına dair bitmeyen sorgulamalar, geleceğin belirsizliklerinden gelen o bitmeyen kaygı hissi, insanlar için muhtemelen her devirde en önemli iç sıkıntısı kaynağı olmalı. Bundan dolayı inançlar "bu hayatın boşuna olmadığı" mesajlarıyla birlikte, en büyük kaygı olan ölüm ve sonrasına dair iç ferahlatan açıklamaları ile en büyük stres kaynaklarımıza çare olmaya gayret ediyor gibiler
Bu ve bunun gibi birçok incelemeyi instagram: @sinifcibirokur hesabımda bulabilirsiniz. instagram.com/sinifcibirokur
Yazar Mitat Enç, 1909 yılında Gaziantep şehrinde doğup 1991 yılında Yalova’da hayata gözlerini yummuştur. Bu geçen 82 yıl içerisinde birçok başarılara imza atmıştır. Toplamda 14 farklı eseri bulunan yazar, eğitim ve
Hoşça Kal 17
Bir yıl boyunca psikolojik baskı altındasın, her saniye sınav gününü düşünüyorsun. Ailen, büyüklerin, akrabalar... hepsi sınavı soruyor, hepsi ders çalış diye baskı yapıyor. Bir yıl boyunca tüm aktivitelerinde vicdan azabı çekiyorsun, sabah bir saat fazla uyuyunca kendi kendine kızıyorsun. Ders çalışmasan bile masada oturman gerektiğini düşünüyorsun. Bütün planları, gezmek istediğin yerleri, yapmak istediklerini, hepsini sınavdan sonraya atıyorsun. Tüm hayatına paydos veriyorsun. Bir yıl boyunca yaşamsal faaliyetlerin en aza iniyor. Sen artık bir çocuk ya da bir öğrenci değilsin. Artık sen bir yarış atısın. Diğer yüz binlerce kişiyle birkaç saatlik sınavda yarışıp hepsini elemen gerekiyor. Sınavdan çıkınca kimse nasılsın demiyor; herkes ne yaptın, sınavın nasıl geçti diyor. Kazanamazsan zeki değilsin. Kazanamazsan kaybetmeye mahkumsun. Bu sınavda ya kazanmak zorundasın ya da kaybetmek. Bir yıl çalıştın. Dershaneye gittin, para verdin, özel ders aldın, özel okula gittin. Bir yıl boyunca her an bugünü düşünüyordun. İki saatlik bir sınav ve iki milyon yürek var. Milyonlarca kitap, milyonlarca soru, milyonlarca cevap. Bitti hepsi. Artık bir basamak daha geçti hayatından. Bitmeyen bir yolculuğun küçük bir basamağı geçti işte. Böylece dayanma gücünü ölçüyorlar. Psikolojini ölçüyorlar. Zeka, hız, beceri, stres... Hepsini ortaya koyuyorsun. Ve sonunda bir sıralama. Küçük bir kağıt var önünde. Ve ömürden bir yıl. Hoşça Kal on yedi yaşım. Hoşça Kal lise. Hoşça Kal.
Hoşça kal 17 kısmını okuyan herkes kendi 17 yaşını görecek ve hissedecektir orada. İlk kitabı olmasına rağmen güzel bir çalışma olmuş gerçekten.
SON DUYDUĞUMUZ ŞARKININ
ZİHNİMİZDE SÜREKLİ
DÖNMESİNE SEBEP OLAN NEDİR?
Bilişsel kasınma
Radyoda duyduğumuz son şarkının zihnimizde dönüp durması bazen günümüzü şenlendirse bile, eziyete dönüştüğü
zamanlar da yok değildir. Özellikle de o son duyduğumuz
şarkı müzik zevkimizle çelişiyorsa… Uzmanlar bu duruma
“bilişsel kaşınma”
Eğitimde asıl olan; Bilgi’nin hesabını soran sınavlar yapmak
değil, Bilgi’nin öğrenciler tarafından ne şekilde kullanıldığını
ölçebilen sistemler geliştirmek olmalı.
3
Sanırım aslında her şey önce hayal edebilmekle başlıyor.
3
....
Umutsuz bir sağlıklı yaşam takıntısı: “Wellness”
Modern çağın mecburiyetleri olarak bize dayatılan kuralları düşünmeye pek vakit ayırmıyoruz. Bu kuralları genellikle ya sorgusuz sualsiz uyguluyoruz ya da uygulamayı beceremediğimiz için acı çekmeye başlıyoruz. Bu kurallar dizisinin başında ise ne yiyip içtiğimize, ne kadar yürüdüğümüze veya