şükür cehalet bitti! kimse okumuyor, herkes yazıyor. kimse öğrenmiyor, herkes biliyor. kimse susmuyor, herkes konuşuyor. kimse çekilmiyor, herkes ortada. kimse kederlenmiyor, herkes şenlik. kimse yere bakmıyor, herkes gökyüzü. kimse sevmiyor, herkes arzu ediyor. kimse gözyaşı değil. herkes küfür. kimse eşik değil, herkes ufukların ötesi. kimse gölge değil, herkes ışık.
tevazu bitti. incelik bitti. hatıra bitti. gönül bitti. şarkı bitti.
bir aynalar pazarı ki, yaşıyoruz işte..
Akıllanmaz akıl almaz, bi' halin var gülümseten
Bitti dedimya olmuyor, inanki senle ben
Fırtına öncesi sessizliği, görmüyor musun?
Sen kendini ne sanıyorsun?
Daha çok diğer insanlara ve onların, en sonunda hayatlarını sonlandırmaya nasıl karar verdiklerine odaklanmıştım. Kendilerini bıraktıktan sonraki ve yere çarpmadan önceki o anda, o kısa süreli düşme sırasında, küçük de olsa bir pişmanlık olmalıydı.
Oda kim ki diye sordu
Şeytanın adına biri
Kalem kelamı biraz yordu
Öyle bir yanıt verdi ki
Sorana değil, şeytana
İnsanlığı yeniden doğuracak çocukların babası Türk deyince!
Ben nerede işimi göreceğim dedi?
Adem ve Havva annemize şer atarak cennetten kovup dünyaya gönderdik yalanını uydurduğunuz yerde dedi.
Orası neresi dedi kendi bağlı olduğu şeytanın merkezinden konum atmasını tavsiye etti.
Bir masal daha Türk'ün gelişi ile bitti.
Önder Karaçay
Sevemediğim bir kitap oldu maalesef. Bana birşey katmadı. Eğlenmedim ve gülmedim de. Yazım dili de bana hitap etmedi. 90’lar çocuğu olmama rağmen beni hiç etkilemedi. Okudum bitti ve unuttum bile. Ne etkilendim ne de aklımda kaldı..
Modern Kore edebiyatından Çukur!
Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır.
Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
"Kış bitti, bahar geldi. Geceler hâlâ iyi örtünmemiş bir bedeni titretecek kadar soğuk ama artık öldürecek kadar soğuk değil. Ne güzel, değil mi? Bir bahar daha görecek kadar yaşamış olmak..."
-John Berger