Dine, "inanç" denmesinin sebebi tam da görülmeyen şeylere güvenmesidir. Biz insanların buna eğilimi vardır. Maymunlar kendilerine verilen görevi, temel gereklilikleri üzerinden, gereksiz hamlelerden kaçınarak yerine getirmiştir, halbuki çocuklar deneyi yapan kişiye güvenmiş ve onun her hareketini taklit etmişlerdir. Işleme gizemli bir anlam yüklemişlerdir. Doğal olarak, psikologlar, sonucun maymunların daha rasyonel olduğunu ima etmesinden rahatsızlık duymuşlardır.
Yargıçların öğle yemeğinden sonra, öncesine nazaran daha müsamahakar olduklarını kanıtlayan çalışmadan haberiniz var mı?
İsrailli yargıçların şartlı tahliye kararları, öğle yemeği öncesi yaklaşık %0'ken, yemekten sonra %65'e çıkıyor.
Sokrates'in meşhur, bize neyin ahlaklı olduğunu söylemeleri için tanrılara ihtiyacımız var mı, sorusuna mı gönderme yapıyordu? Bir eylem tanrılar onu sevdiği için mi ahlakidir yoksa ahlaki olduğu için mi tanrılar sever? Diye sormuştu Sokrates Euthyphro'ya