Senin küçük adam, sefil, güçsüz ve kendini beğenmiş, boş ve katı, yaşamdan yoksun duyguların var. Birlikte yaşadığın bir kadın yoktur; eğer rasgele bir kadınla birlikteysen, onu bir tek şey için istiyorsundur: "Erkek" olduğunu göstermek için onu öpmek. Sen sevmenin ne olduğunu bilmezsin.
Ben hasta bir adamım… Kötü bir adamım. Suratsız bir adamım ben. Galiba karaciğerimden zorum var. Doğrusu hastalığımın ne olduğunun da farkında değilim ya, hatta neremin ağrıdığını bile iyice bilemiyorum. Tıbba ve doktorlara saygım olduğu halde tedavi olmuyorum ve asla olmayacağım. Bir yandan da aşırı ölçüde, mesela tıbba saygı besleyecek kadar boş inançlara bağlıyım. (boş inançlara kapılmayacak kadar tahsil gördüm, ama inanıyorum işte.) yok efendim, sadece inadımdan tedavi olmak istemiyorum. Siz herhalde bunu anlayamazsınız. Ama ben pekâlâ anlıyorum efendim. Huysuzluğumla kimin canını yakacağımı açıklayamayacağım tabii; fakat tedavilerinden kaçınmakla doktorlara hiçbir “fenalık” edemediğimi, böyle hareket etmekle kimseye değil, yalnızca kendime zarar verdiğimi de herkesten iyi biliyorum. Tedavi olmamakta ısrar edişim hep inadımdan geliyor. Karaciğerim mi ağrıyor, varsın daha beter ağrısın!"
Reklam
Boş bir ümide kapılıp kırılmaktan ölesiye korkuyordu.
Maria Puder'le tanışmadan evvelki boş, gayesiz, maksatsız günler, eskisinden çok daha ıstırap verici bir halde, yeniden başlamıştı. Arada bir fark vardı: Hayatın bundan ibaret olduğunu zannettiren bilgisizliğimin yerini şimdi, öğrenmiş olmanın azabı tutuyordu. Etrafımın artık hiç farkında değildim. Hiçbir şeyden zevk almama imkân olmadığını hissediyordum.
Sayfa 146
İnsan, doğruluğu bilmeye ve sevmeye gücü olan bir varlıktır. Ama eğer o, (yalnız bedeni değil tüm varlığı) daha üstün bir güç tarafından tehdit edilirse, zavallı ve korkan bir varlık haline getirilirse anlığı etkilenir; işlevleri bozulup felce uğrar. Gücün felç edici etkisi yalnızca uyandırdığı korkuya değil, eşit ölçüde örtük bir vaade de
“O, geçmişteki anıları bir yük, gelecek üzerine kurulan düzlemleri de boş ve fazlalık sayan bir adamdı. Yalnızca gözüyle gördüğünü duyup düşündüğü ve umursadığı için, ancak şu sırada olup biten şeyler onu incitebilirdi.”
Reklam
Yaşayacaktı. Aşksız, inançsız, bağsız. Gününü geçirmek, karnını doyurmak, bir şey anlayamamak, boş sözler etmek için yaşayacaktı. Mahkumdu yaşamaya.
Sayfa 150 - Can
Boş yere hayatımızın farklı olmasını diliyor, kendimizi başkalarıyla ve kendimizin farklı versiyonlarıyla karşılaştırıp duruyoruz ama gerçekte çoğu hayat bir yere kadar iyi ve bir yere kadar kötü.
Sayfa 177
Ücretsiz yapıldığında boş veya ehemmiyetsiz olarak görülen işler para karşılığında yapılmaya başlanınca yücelir.
Olgunlaşma kimseye ve hiçbir şeye güvenmemeyi öğrenmektir. Evrimse, boş bir ağızda doğup gerektiğinde insan eti yiyebilecek her Keskin dişlere kavuşmaktır.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.