Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Duha Sûresi
"Rahmân ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Yemin olsun kuşluk vaktine, kararıp sakinleştiğinde geceye ki; Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı. Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacaktır. Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de mutlu olacaksın. O seni yetim bulup barındırmadı mı ? Seni yol bilmez halde bulup yol göstermedi mi ? Ve seni yoksul bulup zengin etmedi mi? O halde sakın yetimi ezme! El açıp isteyeni de sakın boş çevirme! Rabbinin lutuflarını şükranla an."
“Allah’ı sevin,insanlar boş…”
Reklam
Oğuz Atay'ın çok sevdiğim bir paragrafı vardır "Beni bir gün unutacaksan,bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özelikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybetirme boşuna."
Sınav
Ders çalışmak öylesine anlamsız ve boş geliyor ki anlatamam. Tüm gün yuvarlak karalamaca oynuyorum sanki. Bu oyun her geçen gün daha fazla ruhumu çürütüyor. Dostoyevski deyimiyle elekle su taşıyorum adeta. Ne de olsa her zeki adamın kaderinde yazılı bu yazgı. Kazanabileceğime dair zerre umut yok içimde ama devam ediyorum neden mi çünkü toplum bunu istiyor. Boşvermişlik duygusu her geçen gün benliğimi ele geçiriyor.
İnsan zerre acımaz mı kendine acımıyorum Boş vermişim her şeye, olan, olmayan Çocukluk hayalleri sönmüş, gençlik tükenmiş Sanki dünyadan değilim ve yaşamıyorum Boş vermişim her şeye, olan, olmayan Yürüdüğüm yolda yok hiç bir ayak izi Yürüyorum bir yol ki bu tek başıma korkusuz Verdiğim değerler yerinde kalsın isterim Sanırım ki geç kaldık kavuşturamaz yollar bizi Kendime acımayışıma acıyor insanlar olsun Ben sonsuzluğun ötesinde bir rüya gibiyim Gücenmem bu yüreğe kederin ilahı dolsun Dolmaz bu boşluk, içimde en yüce dağı devireyim
Nasıl da kendini adayarak boş konuştun öyle
Reklam
Hadi bak işine ela gözlüm Senin geçmişin yok, kafan boş savaşıp paran dönsün Bir sev tutturamadın onca sene bakar körsün Apartmandan gecekonduya nasıl bir aranjörlük eseridir? Akışınadır hayatının.
FELÂKET GETİREN ZENGİNLİK!
Medine Müslümanlarından Sâlebe`nin mala, mülke karşı aşırı derece hırsı vardı. Zengin olmak istiyordu, hem de mutlaka zengin olmak! Hattâ benliğini saran bu şiddetli zengin olma arzusu, nihayet onu Resûlüllah`dan dua istemeye kadar sevketti. Bir gün huzur-ı Peygamberî`ye çıkarak: - Yâ Resûlâllah, Allah`a dua et de zengin olayım, dedi. Allah`ın
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.