Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BÖYLE BİR DOSTUNUZ OLDUMU Lüzumsuz yere konuşmazdı... Dünya işleri için kızmazdı... Kimseyle çekişmezdi... Boş şeylerle uygraşmazdı... Kimsenin kusurunu araştırmazdı... Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı... Kimse hakkında hayırlı olmayan söz söylemezdi... En son konuşan kimseyi ilk önce konuşan gibi dinlerdi... Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi... Tanıdığına ,tanımadığına selam veriridi... O emindi ve güvenilirdi düşmanları bile mallarını ona teslim ederlerdi... Sade, temiz ve bol kıyafetler giyerdi gösterişten hoşlanmazdı... Temizliğe çok önem verirdi... Sıradan değildi ama sıradan insanlar gibi yaşardı... O HZ. MUHAMMED (S.A.V) İDİ
Roald Dahl’ın Çikolata Fabrikası Türkiye’de 1989 yılında basılmış, lakin kitap Amerika’da 1964 yılında satışa çıkıyor. 1964 yılında yazarın televizyon ve kitaplar üzerine söyledikleri. Bu zamanda, bilgisayar ve telefonu ’da bu metnin içine ekleyebiliriz… Yazar çikolata Fabrikası kitabında şöyle der: (…) Aman derim, çocukları asla şımartmayın.
Reklam
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
Dün gece Gizlice tıklatan kapılarınızı Kol saatlerinizde akrebi ürküten Tedirgin eden yatakta kedinizi Ve uzatan gölgeleri.. Dün gece
‘Saat 9’u 5 gece Atam Dolmabahçe’de gözlerini kapamış, bütün dünya ağlamış…’ Fakat nedense kimse anlamamış… Bir vukuat olunca, bir haksızlık olunca ve illa 10 Kasımlarda ‘Atam kalk gel, çık, kurtar bizi’… Oldu! Başka derdin? O bir kere kurtarmış, bize de yol göstermiş, nasıl yapman gerektiğini anlatmış. Senden de o çizgide yürümeni beklemiş,
Dünya o kadar büyük ki; Bir noktayım ortasında, ne yapsam. Bazan da o kadar küçülüyor ki dünya, Devrilecek sanıyorum, kımıldarsam. Hayat o kadar uzun ki, Öyle bitmez geliyor ki bir an.. Bir de bakıyorum, o kadar kısalıyor ki;
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.