Bana biri "İslam Nedir? Diye sorduğu ve özelliklede bunu çocuğum yaptığı zaman cevabım şu olacaktır: İman etmek ve iyi amel işlemektir. Ondan sonrada namaz, oruç, zekat ve hac hakkında konuşurum ve sonunda da şunu vurgularım, bunlar ibadetlerdir. Eğer senin ruhun Allah'a olan imanla ve davranışların iyilik etmekle doluysa onlar İslam'a aittir. Yok eğer bunlar yoksa bu ibadetler diğer bütün boş inançlar gibi anlamsızdırlar.
Sayfa 152Kitabı okudu
Uçmak bir martının doğal hakkıdır, özgürlük varlığının özündedir. İster boş inançlar ve gelenekler, isterse sınırlamanın herhangi bir biçimi, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa kaldırıp atılmalıdır.
Kuzey Yayınları 1987 Sayfa: 84
Reklam
Çoğu tapınağın mimari metni korkudur
...boş inançlar sahiden boştur, gerçeği yansıtmazlar ama yine de insanlık bütün yaratısını, sanatını onlara borçludur. Maya zigguratlarının dört tarafının da merdiven olması nasıl bir saçma düşünceye dayanıyor bilir misiniz; vahşi ormanda yılandan korkan Mayalar bu sürüngeni kutsallaştırıyor ve günün her saatinde, güneş nerede olursa olsun yere yılan gölgesi düşmesi için piramidi bu şekilde yapıyor. Sonuç ne? Saçma sapan bir inançtan doğan müthiş bir estetik.
Sayfa 52
İhtiyacımız olan sanattır, boş inançlar değil. Fakat nasıl eskiden din adına korkunç suçlar işlediyse şimdi de her şeyin sanat olabileceği inancı adına sanat mahvedilmektedir.
“Uçmak, bir martının en doğal hakkıdır. Özgürlük ise, var oluşun bir parçasıdır. Boş inançlar olsun, gelenekler olsun, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa, kaldırıp atmak gerek.”
Bazı boş inançlar, ne kadar saçma görünürse görünsünler, insanoğlunun düş gücüne yerleşip kalır ve insanlar tarafından fazla düşünülmeden sık sık kullanılırlar.
Reklam
İhtiyacımız olan sanattır, boş inançlar değil. Fakat nasıl eski­den din adına korkunç suçlar işlendiyse şimdi de her şeyin sanat olabileceği inancı adına sanat mahvedilmektedir. Sıradan bir nesne­yi sanata dönüştüren maddesel değişim aslında bir dil fenomenidir, odağında eserin kavramsallaştırılması vardır, esere anlam bahşedil­mesi, sanatçının amacı, küratörlük söylemi, yabancılaşmış ve üşen­geç bir eleştirel yaklaşım vardır, yani retorik bir eylemdir.
Korkma, önünde Çin Seddi bile olsa, sen onu aşarsın. Yecüç mecüçlerle karşılaşsan bile yılma, çünkü onların zincire vurduğu insanlar, mü'minler, müslümanlardır ve ilk fırsatta zincirlerini kırıp senin yardımına koşacaklardır. Sen onların, kendi inanç ve sistemleri mutlak hakikatlermiş gibi mağrur mağrur durduklarına bakma. O inançlar ve sistemler, içi boş, dışı mermer görünüşlü, fırtınalarda devrilecek kasalar gibidirler. Korkma ve diren. Hilelerini boz. Sanatlarına karşı sanat çıkar. Zırhlarını kır, kalkanlarını çatlat, kılıçlarını parçala...
Bir de boş inançlar sınıfı vardı elbet; böyleleri hiçbir şey bilmemekle kalmaz, olmayanı da bilirler...
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kader ile boş inançlar arasındaki bağ: Birincisi, henüz anlaşılmamış ve sezilmemiş içgüdüsel harekettir, ikincisi ise ne olduğu bilinen içgüdüsel harekettir. Birincisi diri olmanın, ikincisi ise ölü olmanın bir belirtisidir.
Sayfa 461 - CANKitabı okudu
Reklam
'' Keskin zekâsı ve iğneleyici üslubuyla Voltaire, ihtilâl öncesinin önemli bir düşünür ve yazarıdır. En etkili yanı katolik dinine ve kiliseye karşı açtığı savaş olmuştur. Voltaire'e göre katolik dini, peşin yargılar, boş inançlar ve bağnazlıkla eş anlama gelir. ''
"Ve sıradan ruh ne şaşırtıcı boş inançlar ve zırvalar uydurur kim bilir?"
"Defolsun bu boş inançlar, bu eski gövdeler, bu çiftler, bu çağlar. Batan işte bu dönem­dir"
Bugün 'immoralizm'den, yani ‘ahlak' [moral] denen şeyin, aslında hiç de var olmaya hakkı olmadığını ileri süren sanıdan ve kuramdan söz açmak istiyorduk. Bu kurama göre, ahlak bütün dünyanın dilindedir, hele dinler ahlak işini epeyce büyütüp dururlar. Ama soğukkanlı, dünyayı bilen bir bakış, insanın yapması gereken şey ile suçlu olduğu şey üzerindeki boş laflardan, bütün bu sanılar ve inançlar ne denli eski olurlarsa olsunlar, büsbütün vazgeçmek zorundadır. Özellikle de günümüzde seve seve hem de sık sık şöyle denmektedir: İnsana birtakım ahlak istekleri, sorumluluk ve suç gibi şeyler yüklemek, dinî inançlarla birlikte var olup bunların yok olmasıyla ortadan kalkmaktadır; ‘özgür kafa' için, tanrıtanımaz için bütün bunların artık bir anlamı yoktur; insanı sorumlu yapmak, insanın iyi ile kötü arasında sürekli olarak karar vermek zorunda olduğunu sanmak, zaten hepten yanlıştır; çünkü gittikçe bilinen bir şey varsa o da, sözgelimi tıpkı öbür canlılar gibi, insanın da aslında özgür istemi olmadığıdır. Her toplum, özvarlığını sağlamak için suç işlemeye ve düzensizliğe karşı kendini korur; bunu da, ‘cezalarla' ürkütmek, bunlardan ürkmeyeni de hapsetme ya da öldürme yoluyla zararsız kılmakla yapar. Böylelikle toplumun çok daha güçlü istemi, toplumun bencilliği tek tek kişilere üstün gelmektedir.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.