Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yaptıkları , hesapsız kalır zanneder insan .. karşındakinin verdiği tepki sadece yanan canından çıkan acı boyutunun göstergesidir . Unutmamalı kimse senin hesabını hayat soracaktır . Sen hangi konuda iyi isen o konuda senden iyisini çıkaracaktır karşına ve yaktığın yerden çok daha şiddetli yanacaksın üstelik senin canın çok daha fazla yanacak çünkü yaktığın kişinin sebebi vardı “seni sevmek gibi bir sebebi “ bunun azim ve dirayeti mücadele ruhu kısmen hazırdı . Ama sen değilsin çünkü senin tek amacın yakıp yıkıp kullanıp ortada bırakmak .. bu yüzden unutma senin canın çok yanacak ve öyle böyle değil çok yanacak .. kendi yarattığın cehennemi yaşarken bas ucunda oturup saçlarına dokunurken acını bedenine almaya çalışan o insana olan ihtiyacını hissedeceksin onun yokluğu ayrı kendine yaptığın ayrı yandığın cehennem ayrı vururken seni ANLAYACAKSIN .. sana anlatamadıklarımı
600
600.gün... Zamanı tutamıyorum sevgili durduramıyorum. Son günümüzde bana "dursun mu zaman?" demiştin. Dursun artık sevgili, dursun artık, hayır zaman akıp gitmesin. Yarın, dün olsun. Zaman artık geriye aksın istiyorum. Merak etmiyorum geleceği, istemiyorum geleceği. Gözlerimin ışığının sönmesini izlemeyi değil, ışığını geri kazanmasını
Reklam
"Hani bir gülümsemen vardır sanki İstanbul Gözlerin gözlerimi bulur bulmaz İçimde bütün şehir atlıkarınca gibi Döner ha, döner ışık renk ve pul..." .*** Böyle Bir Sevmek Attila İlhan
"Çatal şimşek çakanda Yağmur perde çekende Derya göğe çıkanda Haçan ölesim gelir..." .*** Böyle Bir Sevmek Attila İlhan
Günaydın. Ne çok suçlanır insan sevdikleri için fedakârlık edince. Değmez diyorlar hep. Ne tuhaf, bu çağda her şey hesap kitap. Ezra Pound, "İki küçük çocuktuk, sevgiden gayrısını bilmeyen." Sevdiklerinize sımsıkı sarılın sevgili okur. Çocuk olalım, aptal olalım, deli olalım neyse ne. Sevmek, böyle bir şey değil midir? Var olun. #biryudumkitap
Hayatın Gerçekleri
2. Bu kalbe fani hiçbir şeyin girmeye liyâkati yoktur. Bütün mevcudatı muhabbetullaha vesile olan ayine oldukları esma hesabına sevebilirsin. İzah: Her insanın kalbine büyük bir sevgi konulmuştur ki, onunla Allah'ı sevsin. Bu sevgiyle bir kişiyi veya bir şeyi, Allah'ı hatırına getirmeksizin severse, bu sevmesi gayri meşru olur ve cezasını da çeker. Hem de o sevdiği şeyin eliyle. Ekser âşıkların ağlamalarının sebebi budur. Birisi bir şeyi severse; ya güzel olduğu için, ya onda hoşuna giden nimetler olduğu veya ondaki mükemmelliklerden dolayı sever. Halbuki bunlar o şeylerin kendi malları değildir. O güzellik ve kemalât tamamen Allah'a aittir ve O'nun isimlerinin tecellileridir. Öyleyse; bir şeyi Allah' ın eseri, Allah'ın san'atı, Allah'ın nimeti olarak istediğin kadar sevebilirsin. Yoksa o şeyi doğrudan doğruya, Allah'ı hatıra getirmeksizin sevmek yasaktır ve böyle bir sevgi, sahibini daima azap ve elemler içinde bırakır.
Reklam
"ne kadınlar sevdim zaten yoktular böyle bir sevmek görülmemiştir hayır sanmayın ki beni unuttular ." demiş ya Attila İlhan. Hakikaten ,nerdeler benim sevdiğim kadınlar ?
RUTH'UN SICAK EVLERİNDE ÇOK HASTA OLDUĞU BİR ZAMANDAN KALMA ANILAR
Martin diyordu ki ben Ruth'un hasta halini bile seviyorum. O hasta olduğunda biraz huysuz ve aksi olurdu. Biraz da gergin. Lakin onu o halde bile sevmek Martin'e çok tatlı gelirdi. Ruth, hasta olmayı hiç istemez ve sevmezdi de. Lakin Martin onu öyle severdi ki o hastayken dayanamaz o da hasta olurdu. Bir gün beraberlerken Ruth çok hastalanmıştı. Sonra Martin onu iyileştirmek için çabalamıştı. Vitamin hapları, yoğun ilgi, sevgi... Lakin hastalık bu bir süre beklemek, bir süre çekmek gerekir. Ne yaparsanız yapın o zamanın geçmesi gerekir. Öyle olunca Martin de karar vermişti. "Ben de onunla yanacağım. Ben de onunla ateşe atlayacağım. Acı çekeceğim, ağlayacağım. Lakin onun alevlerinde aydınlanacağım. Bedenim acı çekecek, ruhum huzur bulacak. Zira o alevler bilahare bana merhem olacak." Sonra Martin karar verdi. Ben de onunla hasta olacağım. Hastayken mütemadiyen onu düşüneceğim. İçimi büsbütün onunla dolduracağım. Hem o öyle hastayken ben böyle dipdiri, capcanlı rahat edemem ki. Sonra Martin, Ruth'u öpüşleriyle, sevmeleriyle kucaklayıp duruyordu. Ruth'a olan ilgisini, sevgisini tamamen gösteriyordu. Martin böyle yapıyordu. Çünkü Martin, başka türlü bir sevmek bilmiyordu. Martin neyse oydu. Martin sevdi mi zarar da görmeyi göze alırdı. Bazen acı çeker, üzülür ama yine de severdi. Çünkü Martin bilirdi ki kendisinin kırıldığı, üzüldüğü yerden o tekrardan çiçek açardı. Bilhassa Martin daha iyi olmaya başladığında o çiçeği tekrardan yârine sunardı. Yâri mutlu olsundu. Onun tek istediği artık buydu..." (Martin'den)
Mükemmel biri olmadığımı biliyorum. Çok ince düşünceli biri değilim. Çok güzel de değilim. Evet bazen çok sinirli olabiliyorum. Bazen de çok gereksiz sakin. En olmayacak zamanda duygusuz. Hatta mutlu olmam gereken yerde üzgün de olabiliyorum. Eğer böyle olduğum için özür dinlemem gerekiyorsa özür dilerim. Ben senin gibi mükemmel değilim özür dilerim. Ben senin kadar her şeyi doğru yapamıyorum Benim senin gibi bir fikrim yok Yapabileceğim en iyi şey sevmek bu hayatta O kadar çok severim ki sevgimden çiçekler solar bazen O kadar güzel severim ki bazen uykusuz kalırım sevgimden O kadar güzel severim ki her şeyi mükemmel olan sen bile sevgimin güzelliğine sığamaz kaçarsın benden. Ve eğer gerçekten böyle olmamdan bu denli mutsuzsa herkes.. Özür dilerim. Böyle olduğum için... ~24.09.2023~
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Reklam
- "ellerin titriyor" + "geçer birazdan" - "dudakların da titriyor" + "soğuktandır" - "gözlerin yaşardı, iyi misin sen" + "nefes alamıyorum," - "ellerin titriyor, ellerin o kadar çok titriyor ki bir yere tutanamaya halin yok. ama şu kahrolası sigara parmaklarının arasından hiç eksik olmuyor be kızım. hastasın sen, ilacın olmadan nefes alamıyorsun ama hâlâ o zıkkımı içmeye devam ediyorsun. ne istiyorsun sen, ne" + "bana bir tane küllük alsana, cam olmasın ama, biliyorsun bizim evden kavga gürültü eksik olmuyor sonra kafamda kırılıyor. sen iyisi mi bana küllük ol, benim avuçlarımda yanmaktan kurtulsun" + "abi, ben böyle değildim ki. ben, değilim yani, biliyorsun tanıyorsun, abi noluyor bana" - "kızım, bak sen görmediğin sevgiyi öyle sokaklarda arama boşuna bulamazsın, biliyorum aramıyorsun ama çocuksun sen daha, gençliğinin baharındasın, elbette sende sevmek sevilmek isteyeceksin bu çok normal. ama sana her tebessüm edene sen elinde çiçekle koşmayacaksın, her gözlerinin içine bakana kapılmayacaksın, her elini tutmak isteyenin yanına gidip başını omzuna yaslamayacaksın. bilmez miyim ben senin her şeye karşı dağ gibi durduğunu ama en ufak bir sevgiye oturup ağladığını. şimdi söyle bakalım, kimin kalbine erişmek istedin de duvarlarına çarpıp kırıldın"
Ne çok suçlanır insan sevdikleri için fedakârlık edince. Değmez diyorlar hep. Ne tuhaf, bu çağda her şey hesap kitap. Ezra Pound, "İki küçük çocuktuk, sevgiden gayrısını bilmeyen." Sevdiklerinize sımsıkı sarılın sevgili arkadaşlar. Çocuk olalım, aptal olalım, deli olalım neyse ne. Sevmek, böyle bir şey değil midir? Var olun.
Değer verdiğim bir insanla şöyle bir sohbet yaşamıştım: -En sevdiğin renk ne? -Turuncu -Neden turuncu? -Çünkü o rengi seven pek kimse yok bende sevmek istedim :) Hayatınıza, hayata böyle güzel bakan değerli insanlar girecek onları kaybetmemeye özen gösterin...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.