"Gerçek anlamda sevdiğim sayılı insan var. Niyetinden şüphe etmediğim insan sayısı bundan da az. Tanıdığım insan sayısı arttıkça, hoşnutsuzluğum da bir o kadar artıyor."
"Evlilik işi tamamen şansa bakıyor. İki tarafın birbirini çok iyi tanıması ve karakterlerinin uyuşması mutluluklarını etkileyecek noktalar değil. Çünkü zaten karakterler değişmeye devam ediyor ve iki taraf birbirinden sıkılmaya başlıyor. O yüzden, bir ömrü birlikte geçireceğin kişinin kusurlarını ne kadar az bilirsen, o kadar iyi"
Hyperion, o genç hayalperest, hiçbir yerde aradığı ahengi bulamaz, yavaş yavaş korkunç kaderini fark eder; bu dünyaya ya çok erken ya da çok geç gelmiştir, yüzyılın iflah olmazlığını sezmektedir. Dünya bölünmüş ve parçalanmıştır.
"Hadi dürüst olun, şöyle gerçekten yaşayıp yaşamadığınız hakkında düşündüğünüz olmadı mı hiç? Başkalarının düşüncelerine değer vermeden, büsbütün kendiniz için yaşadınız hep. İyi de yaptınız aslında."
"Peki ama işe nerede başlayayım ben? Nerede? İnsana önce herhangi bir yerde bir fırsat verilmeli, değil mi? Bir acemi de herhangi bir yerde hünerini göstermeye başlamalı, canım!"