İtiraf ediyorum,önceden başörtülü kadınlara takıntılıydım.Başörtü şekilleri,giyim tarzları beni rahatsız ediyordu."Kapanacaksanız da adam gibi kapanın"diyordum."Başörtünün de adını batırdınız" diye söyleniyordum.Sürekli bir savaş halindeydim böyle insanlarla.Aynayı kendime çevirdiğim zaman gördüm ki benim asıl savaşım kendi başörtümle.Ve bunu bitirdiğim gün başkasının ne giydiği,nasıl örttüğü meselesini nasıl algıladığı beni hiç mi hiç ilgilendirmemeye başlamıştı.
Bir kez daha anladım ve gerçekten kalben inandım ki aslında dışarıda rahatsız olduğumuz her şey kendimizle alakalı.Yazılan her şey, karşılaştığımız her kişi, gördüğümüz her olay bizi rahatsız ettiği derecede bizimle alakalı.
Babamın negatif etkilerinden kurtulmuştum ancak bu sefer anneme dönüşmüştüm. Kaçış yoktu bundan, her kız ileride annesi olacaktı Çünkü o anne olmayı öyle öğrenmişti.
Anlıyordum ki bir çocuk annesinin aynasıydı,annesinde ne varsa çocuk da onu taşıyordu ve ben ona taşımaması gereken yükler yüklemiştir tıpkı annemin bana yaptığı gibi.