Tutunabileceğim bir şey yok, tutunmayı ister miydim, o da belli değil. inanacağım bir şey yok, ister miydim, o da belli değil. Sadece bu katılıktaki bir şeye mukavemetim yok. Çok acıtıcı bir sertlikteyim. Ben ise galiba gevşek ve yumuşağım. Bana bir şeyler lazımdı. Nereye dayandığımı bilmesem de, bana bir şey lazımdı. Bilen bilmeyene anlatamıyor, yaşa diyor, sen de yaşa, bu sürece katlan. Bu alışkanlık değil mi? Alışsaydım ben de, evet rahat ederdim. Ama rahatlık bilmezden gelmek mi, bilmek mi?
Sayfa 138 - iletişim yayınları, ikinci baskı, 2013