Sahip Olmak yada olmak 2
→"Sahip olmak" kökenli davranış biçimi mülkiyet ve kazanç temellerine bağlı olduğu için, iktidara ulaşmak, hatta ona bağım- lı olmak tutkusundadır. Bir canlının egemenlik altına alınıp, de- netlenebilmesi ise, onun isteklerini kıracak bir şiddet kullanıl- masını gerektirir. Özel mülkiyet de, mallarımızı bizden almak isteyenlere karşı
Aylar önce terapide kendime yazdığım notu buldum.
Benim kaybolma isteğimin aksine her şeyi bulmaya gayret eden bilim adamları henüz zaman makinesini icat edemediği için seni çabucak okuyamıyor, neler hissedeceğimi bilmiyorum. Bekleyişten ve belirsizlikten ne kadar kaçsam da bir türlü kurtulamadığım bir kovalamaca içindeyim. Kim bilir belki de bu mektupla başlar benim hikayemde... Bugün son birkaç
Reklam
BARBAROS'tan DÜŞMAN! Olursa ne olur? İlk yurtdışı seyahatimi gençlik yıllarımda Tunus'a yaptım. Roma İmparatorluğu'na kafa tutan Kartaca şehir devleti ve dünyaca ünlü beyaz kumsalları inanılmazdı. Allah'ın Lütf'u kumsaldaki her bir kum taneciği tuz misali bembeyazdı. Tunus sokaklarında âvâre, meraklı bir turist olarak
Düşüncelerimi temelden kurmak için çabalarken buldum kendimi. Birazda yürürken kolay olan bu eylemi gerçekleştirmek için dışarı çıkma kararı aldım. Öyle kolay kolay insan bu havalarda dışarı çıkmak istemez, kasvetine kasvet ekler malum durumun ve erteler niyetlensede kendini sokağa atıp yürümeye. Gökyüzünde gri bulutlar yağmurun habercisiydi. Birazda ıslanma beklentisiyle dışarı çıkacaktım. Ama acelem yoktu. Geçen yıl aldığım kahverengi deri botlarımı ayağıma aheste aheste geçirdim. Soğukla serin arasın da bir hava vardı. Ellerini cebine sokmazsan üşüyordu, fakat yüzünde hissetmiyordun bu durumu, öyle bişeydi. Pek kimse yoktu sokak ve caddelerde. Dün yağan yağmurda biriken küçük su göletlerinin büyüklüğüne göre bazen üstünden atlıyor bazen sağından solundan geçiyordum. Tıpırtı halinde omzuma düşen yağmur damlalarını hissetmeye başlamıştım. Akşamüstünü böyle bir yürüyüşle tamamlamak en iyi seçimdi. Camekanının daha iyi görülmesini isteyen mağaza sahipleri aydınlatmalarını devreye sokmuşlardı. Yağmur çiselemeye başlıyordu. Ben düşüncelerin temellendiği yerde meşğuldüm. Yürüdüğüm caddenin üzerinde iklim isimli bir sahaf vardı. Ne zaman bu caddeden geçsem orada yarım saat bilemedin bir saat oylanırdım. Biraz da eski kitap karıştırmaya bayılırım doğrusu.. Harun Küsmüş
Yaşamın Gücü
Hayatım boyunca en rahat ve en hırslı olduğum anlar dibe en yakın olduğum anlar oldu daima. Bunu psikolojik anlamda sorguladığımda başarısızlığın önemsiz olduğu ve başarı ihtimalinin çok düşük olduğu durumlara yoruyorum. Yani kaybetmenin doğal olduğu, kazanmanın ise gerçekten mucize sayılabildiği durumları seviyorum.Bazen savaşmanın sonuçlarını
OKUR'UYUZ YAZAR'IN: AHMET HAMDİ TANPINAR
"Okur'uyuz Yazar'ın" serisinin ikinci yazarını
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
olarak seçtim. Tanpınar'ın muhteşem bir kalemi vardır, Türk edebiyatında çıtayı çok üste taşımış bir yazar bence. Her romanını hâlâ yeterince anladığımı düşünmüyorum. Bazılarını ikinci kez okumak bile yetmiyor gibi hissediyorum. Fakat anladığım kadarıyla
Reklam
Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur.
şubat - 26.bölüm giriş sahnesi (saltuk ve gülüm)
saltuk: istanbul, evrenin en kadim kentlerinden biri. insana ait ilk izler bu şehirde görüldü. üç yüz bin yıl istanbul vardı, üç yüz bin yıl. gülüm: istanbul, şairlere de katillere de ev sahipliği yaptı. kardeşinin canına kasteden milyonlarca zalimi görmezden geldi. sustu. sustu ve onlara ev sahipliği yapmaya devam etti. saltuk: ben istanbul da
“Koca parası yemek”diye saçma sapan bir söylev ortalıkta dolanıyor güya eşinin parasını harcayan kadınları küçümseyecekler ya!Bir de bunu en çok kadınlar yapıyor.Herhalde bu insanlar anneleri babalarının parasını yiyince de aynı şeyi düşünüyorlardır.Erkek karısının ve çocuklarının nafakasından sorumludur yani kadının harcadığı para da helaldir.Yani kadın eşinden ihtiyaçlarının karşılamasını bekleyince ayıp birşey yapmıyor.Tuhaf olan bu zihniyet flörtlerine içtikleri kahvenin hesabını ödetirler ama söz konusu hayat arkadaşları olunca birden bire parlıyorlar komik doğrusu:)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.