Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
not defteri
Bu hesapta olmayan bir aşktı.Oğlan bir taşra çocuğuydu.Kız ise şehirli biriydi.Dünya adeta kızın ayakları dibindeydi ama çocuğun birbirine sürtecek 2 meteliği bile yoktu. Fikirleri uyuşmuyordu.Hatta hemfikir oldukları konular pek azdı.Sürekli didişirlerdi.Sürekli birbirlerine meydan okuyorlardı.Ama farklılıklarına karşın önemli bir ortak noktaları vardı.Birbirleri için deli oluyorlardı. Eğer sen kuşsan ben de kuşum. - Noah (The Notebook-2004)
Bursa’da tanıştığım başka bir kitapçıya gittim. -“İngilizce ders verilir.” diye bir kağıda yazsam da, sizin dükkanın camına kağıdı yapıştırsam, nasıl olur? -İş çıkmaz! dedi. -Neden? -Şimdi herkes İngilizce ders veriyor. Manav dükkanlarından, berber dükkanlarına kadar bak, hepsinin camında “İngilizce ders verilir” diye kağıtlar asılı… Ağaçlara,
Reklam
O eve hem Nazım Hikmet hem de Alparslan Türkeş gitti "Nâzım ve Türkeş… İkisi de sürgün… Benim evimde… Belki de o zamanlar zıt insanlar zannedilirdi. Hiç de değil." Bu yıl Şubat ayında yitirdiğimiz yazar ve diplomat Aydemir Balkan'ın basımını göremediği kitabı "Tanıdığım Eşsiz İnsanlar" Tarihçi Kitabevi'nden çıktı. Balkan'ın
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
Geri14
65 öğeden 61 ile 65 arasındakiler gösteriliyor.