İnsan ve insan ilişkilerinde nasıl bu kadar zorlana bilirim anlamıyorum
Buralar, bu aralar çok boş.. Nasıl desem siyah ve beyaz gibi, ölüsü olmayan cenaze gibi…
Reklam
`psikolojik savunma mekanizması ve zararları`
Biraz uzun bir yazi ama ozellikle yeni mesun psikolog arkadaslar icin cok faydali bi yazi çoğumuzun da bildiği üzere nasıl ki vücudumuzun bir savunma mekanizması var ise (bkz: bağışıklık sistemi) ruhumuzun da aynı şekilde bir savunma mekanizması vardır. `psikolojik savunma mekanizması`, kişinin başa çıkmayacağı veya algılayamadığı negatif
Yemin Kefareti
YEMİN KEFARETİ NASIL ÖDENİR? Yemin etmek mübah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek ve onu alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Yerine getirilmesi mümkün ve mübah olan bir şeyi, ileride yapmaya veya yapmamaya dair yemin etmek yemin-i mün’akide olarak isimlendirilir. Allah’ın isimleriyle, sıfatlarıyla ya da örfte yemin anlamına gelen sözlerle yapılan yeminler bağlayıcıdır. Her ne şekilde olursa olsun mün’akide olan bir yemini bozan kimsenin yemin kefareti ödemesi gerekir. Yemin kefareti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir. Buna gücü yetmeyenlerin ise, ara vermeden üç gün oruç tutmaları gerekir. Bu kefaret ve sıralama Kur’an-ı Kerim’de belirtilmiştir (Maide, 5/89). Maddi imkânsızlık sebebiyle, yemin kefaretini yerine getiremeyenler, imkân buldukları ilk anda bu kefareti eda etmelidirler. Diyanet İşleri Başkanlığı
sizde durumlar nasıl....
Öyle eskisi gibi heyecanlanmıyorum yüreğim Gün be gün biraz daha kayboluyorum galiba Arkama dönüp bakmaya cesaretim yok Güzel günlerin üzerine örten karanlıklar korkutuyorlar beni Ve sensizlik tarifi imkânsız bir hal alıyor Üşüyorum sonra parmak uçlarıma kadar Bilmem sensizliğin hangi nöbetinde can vereceğim Kavuşmanın anlamını bakıyorum sözlüklerden Umut ediyorum ve sonra Ayrılık kelimesi başı çekiyor kendince Bir şeyler anlatmak istiyor dediğim zaman Bir çok şeyi alıp götürürken bıraktıkları da var elbet Ağıran saçlarım, donuk bakışlarım sadece bir kaçı Sahi bir insan bu denli de hasta olabilirmiş demek Ruhunu bedenini aklını fikrini kaybeder Geri kalan da zaten yaşamaksa eğer Dokuz tahtanın altına girmeye daha çok değer
Neden unutamıyoruz takıntılarımızın nedeni
bu iletide kendi gözlemlerim ve fikirlerim yer almaktadır konu1:UNUTAMAMAK unutamamızın en büyük nedeni yarım kalmasıdır örnek verilmesi gerekirse kitabın ortasına gelmiş birinin o kitabı begenmese bile genelde sonunu görmek istiyor insanda buna benziyor yarım kalan bir hikaye beyinde kusursuz bir ilişki olarak betimleniyor olurda kavuşursanız hiçbirseyin düşündügünüz kadar harika olmadıgı görürsünüz insan emek verdigi bir ilişkiyi terk etmesi okadar kolay olmuyor. alıntı:sevmek zamanı filminde dedigi gibi ben senin resmine aşıgım hem sen beni üzersin. Konu2:Takıntı Takıntımız birçok nedeni olabilir bunlardan biride yukarda söyledigim bir ilişkinin yada olayın yarım kalmasıdır. bir diger nedenide ondan daha iyi birini bulamıyacagımızı düşünmemezdir kimse hint kumaşı degil onun gibi bir sürü insan var. narsistlik bu adam veya kadın beni nasıl sevmez diye bencil bir iç hesaplasmaya girmekte takıntıya neden olabilmektedir. bir diger olayımızda duygusal baglılık duygusal baglılik ve takıntıyı ayırt etmemiz gerekir duygusal baglılıgı araştırmanızı öneririm,
Reklam
Hepimizin hayatında sıkıntılar var, hiçbirimizinki gül bahçesi değil. Fakat derdi veren Allah dermanını da veriyor. Bu hep böyle oldu ve dünya döndüğü sürece de böyle olacak. İnsan içinde o sıkıntının geçeceğine dair oluşan bu his, tüm zorlukların üstesinden gelme ve dayanma gücü verir. Yoksa insan başka türlü nasıl dayanırdı ki hayatın bunca oyunlarına?
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.