"2,5 Yaşındaki Kızım Çalışmamı Engelliyor!"
Bundan otuz yıl kadar önce okuduğum ve maalesef adını hatırlayamadığım bir kitapta, kitabın yazarı psikolog, kitabı yazdığı süre boyunca 2,5 yaşındaki kızının, odasına gelip durmasından nasıl şikayetçi olduğunu anlatıyordu. (Kitabı ve yazarını anımsayamasam da çocuklara dair detaylar hep mıh gibi aklımda kalıyor!) Tahmin edeceğiniz gibi, bu,
Herkesi her yerde bulmak Mümkün
(Tarihsiz) Bıraktım. Bıraktım. Hepsini, kendi ve benim dünyamı anlamalari için bıraktım. Ama hiçbiri kendi dünyalarını anlayamadi. Ve bana ölümsüzlüklerin sonsuz acilari kaldı. Ya da sonsuz bağımsızlıkları. Bu kadar duyguyu nasıl taşıyacaktım? Bunca yıl taşımış, bunca büyük kentin onca büyük alanlarında bu yalnızlığıma bir destek aramıştım. Beni yaşamcıl kılmakla en büyük ölümlerin en derin acılarını bana vermemiş mi bu insan olma çabası? Ben, insan olma çabasının sürekli üstüne giden ben? Artık beni benden alsınlar. Atsınlar bir alanin sabah süpürülen, sabah bos şişeleri taşınan bir büyük çöp tenekesine. Ben de biraz onlardan olmak istiyorum. Duyguları ölçüleyen, sevgilerini sevmeyen, acılarını acımayan, yollarını yürümeyen, uykularını uyuyan, iştahlarını yiyen, sevişme isteklerini boşaltanlardan olmak istiyorum. Sevişme isteğinin sonunda tüm aşkları üstleyecek yorulmazlığı değil, yorgunluğu istiyorum bir insanın yürek atışlarında. Ama sessiz gecelerin sonu var mi sanıyorsun? Hayır? Hayır mı? O zaman bir Anadolu bozkırında özlediğin o adsız ve sıfatsız (Zarif? Snob? Dalgacı?) beni, nasıl oluyor da bir Orta-Avrupa kentinin bu kalabalık, trafiği yoğun caddesinin orta yerindeki, bu kahverengi halı döşeli odasında buluyorsun? Çünkü, herkesi, her yerde bulmak mümkün. Yazmayi keseceğim. Yeter. Gece ilerledi. Neredeyse bir çocuk doğurabilirim.
Reklam
Hayır, Thelma, ben sekiz yıl öncesinden söz etmiyorum. Ben bu andan ve kafanda sürekli geçmişi tekrarladığın için nasıl hayatını yaşayamadığından söz ediyorum.
Sayfa 41 - Remzi Kitabevi, 33. Basım
HAKİKAT Hakikat nedir diye sordu biri; Kimsenin konuşmaya cesaret edemediğini cesaret ile dile getirenin söyledikleridir hakikat dedim. Var mı böyle biri dedi?
Modern Sinirbilimin Doğuşu
Arılar ve karıncalar gibi bazı hayvanlar Birleşmiş Milletler Genel Kurulunu utandıracak ölçüde sosyal işbirliği yapıyor. O halde insanlar neden bunu başaramıyor? Hayvanlarda geçmişi hatırlama ve geleceği öngörme kapasitesi yok. bir örümcek bin yıl önce yuvasını nasıl örüyorsa, bugün yaşayan örümcekte yuvasını aynı biçimde örüyor. Hayvanlarda kimlik duygusu da olmadığı için onlar varoluşu ve hayatı sorgulamıyorlar ama İnsan kendisine sürekli "Ben kimim? Ne için varım?" sorusunu soruyor. Beynimizde nasıl bir özellik var da bu fark ortaya çıkıyor?
SPOILER!! ''Tanrım! Ben size Edmond diye hitap ederken siz bana neden Mercedes demiyorsunuz?'' ''Mercedes,'' diye tekrarladı Monte Cristo, ''Mercedes! Tamam o zaman! Evet, haklısınız, bu ismi telaffuz etmek hala hoşuma gidiyor ve işte uzun süredir ilk defa dudaklarımın arasından net bir şekilde çıkarak yankılanıyor. Ah! Mercedes, isminizi melankolik iç çekişlerle, kederli inlemelerle, umutsuz hırıltılarla telaffuz ettim, isminizi, soğuktan donarken, zindanımda samanın üzerine çömelirken, sıcaktan kavrulurken, hücremin döşemeleri üzerinde yuvarlanırken telaffuz ettim. Mercedes, intikamımı almam gerek çünkü on yıl boyunca acı çektim, on dört yıl boyunca ağladım, lanet okudum; şimdi size şunu söyleyeyim Mercedes, intikamımı almam gerek!''
Reklam
O yıl, yüce bir güzelliğe sahip bir sevgilinin bakışıyla tekrar hayata döndüm. Melekler bu kadının gözleriyle bakıyorlardı bana; ben de, aynı zamanda şeytanların suçlu bir adamın kalbinde bağırıp çağırdıklarını görüyordum. Hayatın güzellikleri ve çirkinlikleri arasında bu melekleri ve şeytanları görmeyen kişi, ruhunu bilgiden, yüreğini duygulardan uzak tutacaktır.
Sayfa 7
Yalıtılmış ampirizmin sonuçlarının alışılageldik verimsizliğine ilişkin son bir açıklama daha vardır ki bu en iyi şekilde, bir soru olarak ortaya konabilir: Doğru fakat önemsiz olanla, önemli fakat muhakkak doğru olmayan arasında kaçınılmaz bir gerilim mi vardır? Ya da daha iyisi şöyle soralım: Sosyal bilimlerde çalışanlar ne tür bir doğrulama
Ben bu günbatımlarını biraz bilirim… Ufukta da on dakika sürerler, kadınların kalbinde ise on yıl.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.