Bir hastam sürekli şunu söylerdi: '' Annemle babam hayatımı kontrol etmiyorlar...Onlardan nefret ettiğimi çok iyi biliyorlar.'' Fakat sonunda anladı ki öfkesi devam ettiği sürece ailesinin kendisi üzerindeki kontrolü de devam edecek ve öfkesini beslemeye harcadığı enerji de aslında hayatını istediği gibi yaşamasına engel oluyor. Geçmişimizin hayaletleriyle yüzleşmek, iyileşme sürecinin önemli bir parçası ama hiçbir zaman öfkeliyken yapılmaması gereken bir konuşma.
"Özdüzenleme," diyor Ross Buck, "kısmen, kişinin kendi hisleri ve arzularıyla uygun ve tatmin edici bir şekilde başa çıkabilme becerisi olarak tanımlanan duygusal yeterliğe ulaşmasını içermektedir."
Reklam
Günün anlam ve önemi :)
Çocuklar ellerinden alınamayacak haklara sahiptirler; beslenmeli, giydirilmeli, barındırılmalı ve korunmalıdırlar. Bu fiziksel hakların yanında duygusal açıdan da doyurulmaya, saygı görmeye ve özsaygılarını besleyecek bir şekilde yetiştirilmeye hakları vardır.
Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemekten vazgeçmek. Derken bir gün ölüp gidecek.
Sayfa 146Kitabı okudu
"Onu öldüreceğim. Çoktan başladım bile. Öldürmek derken öyle Buck Jones'un tabancasını alıp dan diye öldürmeyi kastetmiyorum. Öyle değil. Kastettiğim onu kalbimde öldürmek. İyiliğini istemeden vazgeçmek."
Uzun uzun burnumu çektim. "Önemi yok, onu öldüreceğim!" "Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?" "Evet yapacağım bunu. Başladım bile. Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bi gün büsbütün ölecek." "Bu küçücük kafada ne büyük bir hayal gücü!"
Reklam
Duygusal tepkilerinizin otomatikleşmesine izin verdiğiniz zaman kontrolü de bırakmış, duygularınızın kumandasını bir başkasına hediye etmiş oluyorsunuz. Bu da çevrenizdekilere sizin üzerinizde inanılmaz bir yetki vermiş oluyor.
Şaka yaparken tekrar düşünün!!!
Çocuk şaka ile gerçeğin arasındaki farkı anlamaz. Şaka tabi ki aile arasındaki bağı güçlendirebilir fakat çocuklar ne yazık ki yapılan şakayı gerçek zannedebilir.şakaya göre kabus görebilir ve ilerleyen yaşlarında psikolojik sorunlara yol açabilir.
İçimizdeki küçük çocuğa:
Korunmasız bir çocukken size yapılanlardan kesinlikle sorumlu değilsiniz!
İnandığımız gerçekler ve çocukluğumuzda yaptığımız çıkarımlar, dünyayı zihinsel olarak algılayışımızın iskeletini oluştururlar. Duygu ve davranışlarımız bu iskeletin üzerine yerleştirdiğimiz deridir adeta.
Reklam
Sandy: Bu kulağa çok bencilce geliyor. Susan: Bazen bencil olabilirsin.
Amansızdı Buck. Sopanın ve dişin yasasını gayet iyi öğrenmişti. Sonu Ölüm olan yolculuğa çıkarttığı düşmanına karşı yakaladığı üstünlükten asla vazgeçmez, işini hiç yarım bırakmazdı. Spitz'den ders almış ve polis teşkilatıyla posta idaresinin en kavgacı köpeklerinin tedrisinden geçmişti; orta yol diye bir şeyin olmadığını biliyordu. Ya kendisi efendi olacaktı ya da birileri onun efendisi... Aman vermek, merhamet etmek, zayıflık göstermek demekti. Vahşi hayatta merhamet diye bir şey yoktu. Merhamet, korku sanılırdı ve bu yanlış anlama, ölüm getirirdi. Ya sen öldürürsün ya da seni öldürürler, ya sen yersin ya da seni yerler. Yasa buydu ve Buck da zamanın derinliklerinden gelen bu buyruğa uydu.
İlahi adalet
Buck onları izlerken, Thornton yanına diz çöktü ve sert, şefkatli elleriyle kırık kemik olup olmadığına baktı. Bir sürü yara bere ve korkunç bir açlık haricinde hiçbir şey olmadığını anladığı sırada, kızak çeyrek mil ötedeydi. Köpek ve adam kızağın buzun üstünde sürünerek gidişini izlediler. Birden kızağın arka ucu, tıpkı bir çukura girer gibi dibe düştü ve ona sıkıca tutunmuş Halle birlikte öne doğru havaya savruldu. Charles dönüp geri koşmak için bir adım attı, ama buz parçası olduğu gibi yarıldı ve köpeklerle insanlar ortadan kayboldu. Görülen sadece dipsiz bir delikti. Yolun dibi çökmüştü. John Thornton ile Buck birbirine baktılar. "Zavallı şeytan seni," dedi John Thornton ve Buck onun elini yaladı.
"Öldürmek, Buck Jones'un tabancasını alıp güm diye patlatmak değil! Hayır. Onu yüreğimde öldüreceğim, artık sevmeyerek... Ve bir gün büsbütün ölecek."
Resim