Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fakat Müzeyyen

Fakat Müzeyyen
@buderinbirtutku8
Ben Lilith.. Korkulardan ayrılığı beğenip yeryüzünden yok oldum.. Şimdi geri dönme vakti..
Fotoğraf Sanatçısı
Ankara
Ankara
1 okur puanı
Mayıs 2023 tarihinde katıldı
Endişeye yer verecek bir umudun içinden geçmeye görsün ruhum... Süzülmekten eskimiş bir uçurtmanın uçuşuna benzer... Öz...
Reklam
Muhteşem bir gecede sönen yıldızın Simsiyah kokusunda yok olur gülüşün.. Sonra,duyduğum tüm sesler de siyaha çalar. Bir melodi ararım seni yeniden doğuracak,ince ve dokunaklı.. Bulamazsam eğer... Sevdiğim sevmediğim tüm suretleri cehennemin ta dibine yollarım o vakit.. Sen yoksan ve hiç olmamışsan ki bunun adı çılgınlık! Ve gelmeyeceksen üstelik.. Ah ne saçmalık! Bir dalga geçişin en hüzünlü durağında şuracıkta duruyorum demektir.. Yaşam hakkımı geri verebilmen ne mümkün? Çünkü sen olmadıysan ve yoksan her şey yoksun..
Seninle hayallere dalmak, Esrik bir gülüşe sürgün edilmek gibi.. Gökten yeryüzüne akan mavi sırları toprağa ekelim gel.. Her bir tohumundan bir melodi yükselsin Ve dünyanın bütün çocuk gülüşleri çiçek açsın.. Bulutlar nehrin kenarına serildiğinde yumuşacık ve tüm cazibesiyle.. Tut elimden,bir masalın içinde kaybolalım.. Bir doğumun müjdesi yıllar önce,bugüne umut verebilir mi? Verir elbet.. Sonra bir ahit yapılır tanrıyla kadın arasında.. Sen bana Mecnun'u ver ben sana tüm varlığımı.. İyi ki doğdun Gökyüzü..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben Lilith.. Bıçak kesiği gibi esen rüzgarın saçlarımı savurduğu yöne yürüyorum. Kaç kadın asıldı saçlarımın her tanesinin varlığına Kaç kadın zincirlere vuruldu! Kaç kadın diri diri yakıldı.. Şimdi her tanesini toprağın altından bulup çıkardığım saçlarımla! Yeniden doğuruyorum Belkısı,Meryemi ve daha nicelerini! Mevcudiyetimin üzerine atılan tüm çizikleri çiğneyerek geliyorum.. Korkulardan ayrılığı beğenip yok oldum bu diyardan! Şimdi topraktan dirilme vakti!
Arayış
Birilerinin acınacak zayıf taraflarını arıyoruz. Çünkü bulursak iyilieştireceğimizi düşündüğümüz bir bencilliğin içinde var oluş savaşı veriyoruz. İyileştirirsek ancak yaralarımız iyileşecekmiş gibi.. Basit bir var oluş hikayesinin içine kaotik hikayeler sıkıştırmaya çalışıyoruz. Olmayan bir dünyanın içinde baş köşeye oturma eylemimiz bizi yoksunluğun dibine sürüklüyor. Herkesin hayatını eşeliyoruz kendimizde olmayan parçaları eşleştirmek için. Masum değiliz,suçlu da değiliz ama benciliz. Ne zaman ki bırakacağız bu savaşı.. Ne zamanki bir rüzgarın sesine kulak verip dinlemeye başlayacağız o güzel melodiyi ve dans edeceğiz.. İşte o zaman var olacağız..
Reklam
Kayıp
Zaman,ellerini yakamdan tutup beni savurmayı da nereden çıkardı? Şaşkınlığım bir dağın arkasına saklanan bulut misali Hani öfkeden delirecekti asfaltı eskiten ayaklarımızın tozu? Hani gözleri kör,kulakları sağır edecekti? Ebedi bir sükut zindanında bekleyen ziyaretçi olmakta nereden çıktı? Yol neredeydi? Yön kimdi? Hiç yazılmamış bir hikayenin
DERİNLERDE BİR YERDE Mevcudiyetimin altı çizili kelimeleri yitik bir kent gibi bugünlerde Dudağımdan çıkan her kelime yorgun Tüm anlam kaymaları belleğime misafir
Zamansız Zamanlarda
Yine daraağacında adam asmaca oynayan bir Eylül ayındayız Canım Sen sütunlu yolda tüm ihtişamınla ilerlerken eteklerimi savurarak ardından ilerlemek isterdim Yeri titreten adımların yüreğimde bir yerlere dokunuyor Görkemli bir kelime şöleni dökülürken dudaklarından Kadehime doldurup içmek isterdim Zamansızlığın içinde sıkışıp kalmış bir