"Size ikimizin de asla gidemeyeceği o yerden yazıyorum bayım, sizi sevmek beni iyileştirdi."
Sayılı günleri kalmasına rağmen ölmeden önce yapmak istedikleri oldukça sıradandı. Yaşamla, insanlarla ve en çok da kendiyle sorunu olan Baran Tandemir'in ilgisini çeken de bu oldu.
Köstekli saat onlar için geri sayımını bir kez daha başlattı. Ölürken bile hayat dolu olan kız yaşama dair hiçbir umudu kalmayan çocuğun peşine takıldı. Kendilerini önce bir vadide sonra bir akıl hastanesinde buldular.
Zamanın içine sığamadılar. Geçmiş ve gelecek bir köprüde karşı karşıya geldi. Zincirlerden kurtulmaya çalışırken anahtarı kendi elleriyle sakladılar.
Ölüme çeyrek kala, her gün yeni bir isim alarak Azrail'e kafa tutan pembe balyozlu bir kızın romantik, buruk ve eğlenceli sonsuzluğu keşfi.
#kitapyorumu Günce ve Baran küçüklükten beri tanışan iki kişidir. Günce'nin, Baran'a olan aşkının yanında 'bayım' demesi hoşuma gitmiyor değil. Okuduğum sahneler içinize o kadar çok işleyen kısmı var ki...
Her seferinde Baran'dan kendisine yeni isim vermesi istemesinin yanında Baran da kendisine isim seçiyordu.
Hastalığı yüzünden Günce'yi hafızasından silmek zorunda kalması...
Bana daha önce neden Nagihan'ın kalemini okumadığımı pişmanlığını yaşatıyor. Kalemini çok sevdim gerçekten.