“Ölüm seninle bir anlaşma yapalım.Şu lanet olası defter dolduğunda bana gel. Bak kalan ömrüme ömür biçerek kafa tutuyorum sana-sen ki en tabii korkusun.” Diye başladı erkek.
“Bir kadın birdenbire günlük tutmaya başlamışsa, ya aşık olmuştur ya terkedilmiştir” Diye başladı Kadın.
Eğer insan sonradan günlük tutmaya başlıyorsa sorun büyüktür. Başlayan ya da başlamayı düşünenler kitabı sevecekler.
Ayfer Tunç bize çevresinde konuşacak insan bulamayan karakterlerini bizim için konuşturacak.
Suzan Defter’ gerçekten dikkatli okunmadığında çoğu şeyi kaçırabileceğimiz bir kurguya sahip. Derya’nın kendisini Ekmel bey ile tanıştırdığında, ağabeyinin eski sevgilisi Suzan’ı oynaması, onun gözünden kendini ve ağabeyini görmesi de kitaba gereken dikkati verdiğinizde ancak ortaya çıkıyor.
Hayatımda ilk defa bandrol uygulaması indirip kitap korsan mı,diye baktım. Yayın evini aramayı düşündüm! Kitap hatalı basım demek için. Bunları yaşamamak için sol tarafı her zaman erkeğin günlüğü, sağ tarafı kadının günlüğü olarak okuyunuz.
İnsanlar günlüklerine bile dürüst davranamadığı her şeyi yazamadığı zamanlar olur. Okurken aa bende de bu böyle oluyor diyeceğiniz çok şey bulacaksınız.
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213.3k okunma
"Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?"
Franz Kafka'nın dediği gibi bu kitap beni sarstı, beni fazlasıyla rahatsız etti.
Duyguların, kelimelerle damara enjekte edildiği kitaplardan bu.
Beton yolun iki yanı, birbirine dolaşmış kuru otlardan bir şilteyle kaplı
Bu kitabı,özellikle ergenlik çağındaki ve ailesinde kendisine herhangi bir rol model bulamayan,kendisini geliştirmiş kaliteli bir insan olarak görmek isteyen tüm gençlerimize tavsiye ediyorum.
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Nar Ağacı - N. BEKİROĞLU /İnsan içinden yenilenmeyince dışından eskir.
Ah, nasıl mümkün şimdi seni unutmak!
Nasıl mümkün okumadan önceki hâle dönmek.
Oysa "Hangi hikâye başladığı yerde bitmemiş ki?" idi son cümlen...
Benim seninle olan hikayem başladığım yerde bitmedi. Seni okuyan benle önceki ben asla aynı yerde olamam...
Hiç, bir resmin sizi alıp geçmiş yıllara sürüklediği oldu mu? Bir albümü kurcalayıp