584 syf.
·
Not rated
O ve sonrası mı, zincir mi …??? Yoksa Türk olmak ve etkileri mi…???
Kitap aslında, ilk başta “ Yavuz Sultan Selim”e olan hayranlığımla başladı , ama kitap nerdeyse yarısına gelene kadar Fatih Sultan Mehmet ‘in İstanbul ‘u fethi ve onun Avrupa da, yol açtığı etkilerinden ve yansımalarından bahsediyor. Aslında, çok büyük ,bizim zannettiğimizden daha da büyük bi etki. Neden….??? İstanbul ‘un Fethi ve
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen Hikayesi
Tanrı'nın Gölgesi - Yavuz Sultan Selim ve Bilinmeyen HikayesiAlan Mikhail · Epsilon Yayınları · 202215 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
Ayfer Tunç'u Suzan Defter kitabıyla tanımış, eseri zihnimde ve yüreğimde derin bir yer bırakmıştı. Peş peşe okumaya başladığım diğer öykülerinde yazarın kalemine ve üslubuna hayranlığım arttı. Bunlar içinde Aziz Bey Hadisesi adlı kitabı sanırım ayrı bir yerde kalacak. 6 öyküden oluşan bu kitapta da birinci sırayı alan Aziz Bey'in aşk uğruna harcadığı hayatını her tanbur sesinde anımsayacağım ve aşkına karşılık bulamayan, Aziz'in gözlerinin içine bakan, sevilmekten başka hiçbir isteği olmayıp sessiz sedasız giden Vuslat'ı hiç unutmayacağım. Her hikayesinde aşkı, sevgiyi farklı yönleriyle ve karakterleriyle ele alan ve üzerinde uzun uzun düşündüren Ayfer Tunç'un kalemine, yüreğine sağlık... Eserlerini soluksuz okumaya devam edeceğim.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 201110.3k okunma
Reklam
72 syf.
3/10 puan verdi
Kitabın hikayesinin aslı aşkın tanrıçası Venüs’ün toprakları olan Kıbrıs’ta geçer. Hikâye, Ovidius’un Metamorphoses adlı eserinde karşımıza çıkar. Eserde Galatea adı değil bir deniz perisine (nympha) ait olan Galatea ismi geçer. Pygmalion, kendine uygun bir eş bulamayan, alçakgönüllü bir heykel sanatçısıydı. Yaşadığı yerdeki kadınlar Venüs’e saygısızlık göstermiş, tanrıçanın gazabına uğramışlardı. Pygmalion, daha sonraları kadınsız yaşamaya karar verir. Kendine fildişinden bir heykel yapar ardından bu heykeli benzersiz bir kadın formuna çevirir. Kaçınılmaz bir sonla yaptığı bu heykele âşık olur. Hikayenin sonunda o heykel canlanır. Bir oğulları olur ve adını Paphos koyarlar. ≪•◦ ❈ ◦•≫ İlk olarak kitaptaki illüstrasyonlara bayıldım. Harikalardı cidden. Kitabı tam bir masal kitabına çevirmişti. Sevdiğim tek şeyin bu olduğunu söyleyebilirim. Çünkü kitabın bu kadar güzel bir konusu ancak böyle havada kalabilirdi. Yazarın ismini pek çok şekilde duydum, başlangıç kitabı olarak sanırım yanlış kitabı seçtim. Konusunu daha derin, daha duygulu ve daha uzun yazsa mükemmel bir mitolojik roman olacakken maalesef bu haliyle benim seveceğim bir yerde değil. Her şey birdenbire oluyor, gelişiyor. Kitap aşırı kısa, çok az bir zamanda okuyup bitirdim. Kitabı bitirdiğimde ne okudum dedim yani. Çok daha farklı şekilde yazılsaydı içerdiği mesajlar tam yerine oturabilirdi. Bu haliyle kendi şahsi fikrime dayanarak bence sınfta kaldı.
Galateia
GalateiaMadeline Miller · İthaki Yayınları · 20222,936 okunma
112 syf.
·
Not rated
Camus neden yaşadığını bilmiyor muydu? Nerden çıkardı bu karakteri. Bu kitap onun düşünceli bakışlarının altındaki hayatın rehberi miydi? Koca bir evren, sonsuz pencere, sonsuz fikir ve hiçbirinde yer bulamayan bir karakter. Yabancı çok garip bir romandı başlarda benim için, anlamakta zorlanıyordum çokca ve bu bana zevk veriyordu. Hiçbir şey için yaşayan biri vardı ve aslında, aslında bilmiyorum. Neden yaşıyordu bu adam? Yaşadığı topluma yabancıydı Meursault. Hayatını sürdürdüğü psikolojik dönem, karşılaştığı dönemin insanları, insanların onun farklılığına karşı tepkileri, kendini her şeydem soyutlaması, acılar -asla gerçekten çektiğini hissedemediğim ama bilmediği bir ızdırap içinde yaşadığına inandığım- acıları... Hepsi bu romanda, garip bir şekilde işlenmiş. Belki de bu yorum hiçbir anlam ifade edemedi sizlere ama okuyun bu kitabı. Lütfen okuyun, okuyun ki, siz de içinizde hissettiğiniz ve anlamsız gibi gelen birçok anlamı kendiniz ortaya çıkarın.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111.4k okunma
142 syf.
·
Not rated
·
Liked
SEN SUS BERRİN ARI 142 SAYFA Her aşkın trajediye dönüştüğü bir coğrafyada iki kadın. Bastırılmış kişisel hesaplaşmaların içe doğru yıktığı duvarlar. Ruhların hırpaladığı gövdeler. Birleşen, tekleşen kaderler. Evin tek oğlu olmanın şımarıklığı ile herşeyi yapmaya kendinde hak gören kocasının çapkınlıkları, hor görmeleri, şiddeti altında ezilen,
Sen Sus
Sen SusBerrin Arı · Dağhan Külegeç Yayınları · 201919 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Bu inceleme başıma neler getirir bilmiyorum ama biz bizeyiz nasılsa diyerek başlıyorum. Kitap gerçek bir karakteri ele alıyor: Fernand Iveton. Giyotinle kafası gövdesinden düşmeden birkaç dakika evvel şu sözleri sarf ediyor: "Ben öleceğim," diyor "Ben öleceğim ama Cezayir bağımsız olacak." Ölüm olağandır. Ölüm, gerçek manada
Yaralı Dostlarımıza
Yaralı DostlarımızaJoseph Andras · İthaki Yayınları · 202256 okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında devcileyin bir böceğe dönüşmüş olarak bulan roman kahramanı Gregor Samsa’yı tanımayan yoktur sanırım. Işıl Kocaoğlan sayesinde bu kez sabah yatağında uyandığında kendini bulamayan, yok olduğunu farkeden bir adamla tanışıyoruz. Bu yok oluş ona, hayatına uzaktan bakması ve inandığı , önemsediği kavramları değerlendirmesi için bir fırsattır. Bakalım kahramanımız bu fırsatı değerlendirebilecek mi? ______________________________________ SPOILER İÇERİR! ______________________________________ Uzun zamandır okuduğum en ters köşe hikayeydi. ‘Bakalım bunlar rüya mı çıkacak?’ ya da ‘Yok olduğu gibi, bir anda belirip yeniden var olacak mı?’ derken karakterimizin aslında bir roman karakteri olduğunu ve ismi bile olmadığını öğreniyoruz. Kurgu içerisinde irade özgürlüğü problemini, ahlakın ilkelerini, görünmez olsanız neler yapabileceğinizi, kendi hayatınızda kendi yerinizi ve kendi yaratıcınız olduğuna inandığınız güçle yüzleşmenizi değerlendirebilirsiniz.
Bir Sabah Uyandığımda Yoktum
Bir Sabah Uyandığımda YoktumIşıl Kocaoğlan · iletişim yayıncılık · 201550 okunma
352 syf.
10/10 puan verdi
SAVUR KÜLLERİNİ 𝓨𝓪𝓷𝓶ış Gülsüm BİLGİN “𝑺𝒂𝒗𝒖𝒓, 𝒂𝒄ı 𝒊𝒍𝒆 𝒚𝒂𝒌𝒕ığı𝒏 𝒃𝒆𝒅𝒆𝒏𝒊𝒏𝒊𝒏 ü𝒛𝒆𝒓𝒊𝒏𝒅𝒆𝒌𝒊 𝒌ü𝒍𝒍𝒆𝒓𝒊 𝑨𝒅𝒂𝒍! 𝑩𝒆𝒏𝒊𝒎 𝒊ç𝒊𝒏 𝒚𝒆𝒏𝒊𝒅𝒆𝒏 𝒅𝒐ğ!” 𝐀𝐝𝐚𝐥 𝐘𝐚𝐥𝐚𝐳 Ne büyük bir aşk ile bağlıydılar birbirlerine Adal ve Esra… Birlikteliklerini “ölüm bizi ayırına dek” sözü ile taçlandırmış ve evlilikle aşklarını ölümsüzleştirmişlerdi. Ama hiç beklemedikleri bir anda kader
Savur Küllerini
Savur KülleriniGülsüm Bilgin · Otantik Kitap Yayınları · 202160 okunma
67 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 2 hours
"Olgunlaşmış meyvelerinin ağır yükünü taşıyor ruhum Ve eziliyor o yükün altında; Biri yok mu bu meyvelerden alacak Ve onların tadıyla mutlu olacak? Dolup taştı bu ruh kendi şarabıyla Çıkmayacak mı biri, içindeki kavurucu ateşi Söndürmek için dolduracak kadehini? Çiçeksiz ve meyvesiz bir ağaç olsaydım keşke; Ganilik daha acıdır çünkü kısırlıktan, Ve verecek kimse bulamayan bir zengin olmak Beterdir kimsenin vermediği bir dilenci olmaktan... Taş atılan bir kuyu olsaydım, suya hasret ve kupkuru, Daha kolay katlanırdım acıma Suyundan kimsenin içmediği bir pınar olmaktansa... Ya da ayaklar altında ezilen bir kamış olmak vardı... O bile daha iyi olurdu, çocukları sağır, Efendisi parmaksız olan bir evde Gümüş telli bir lir olmaktan."
Ermişin Bahçesi
Ermişin BahçesiHalil Cibran · Koridor Yayıncılık · 202114.7k okunma
144 syf.
·
Not rated
·
Read in 26 hours
Çocukluğunda küçük düşürülmüş, aşağılanmış, ailesi tarafından koşulsuz sevildiğini duyumsayamamış bir çocuğun yetişkinlikte içine düştüğü durumları bir kaç başlıkta nedenlerine inerek açıklıyor. Miller’a göre tüm bu hasarların yol açtığı duygu durumlarıyla kalıcı bir şekilde baş edebilmenin tek yolu, zihnimizdeki yanılsamaları bırakıp yaşananları tüm gerçekliği ile anlamaya çalışıp kabul etmekten geçiyor. İyileşmenin bundan sonra başladığından, aksi halde geçit bulamayan duyguların bizi nasıl hasta ettiğinden ve bunun gibi birçok konudan daha bahsediyor. Bebeğe, bebekliğe, çocuğa, çocukluğa ve kendinize bambaşka bir gözle bakmanızı sağlayacak bu kitabı dilerim ki herkes okur. Bir değil, birkaç kez okunacak kitaplardan… Altını, üstünü, yanını, yöresini çizmekten canını çıkararak okudum. Yalnız Profil Kitap gibi bir yayınevine pek yakıştıramadığım imlâ hataları vardı. Üstelik 17. basımında böylesi hataları görmek hiç hoş değil. Okurken ciddi anlamda kesintiye uğradım sırf bu imlâ eksiklikleri ve hataları yüzünden. Bu sorunun gelecek basımlarda düzeltilmesi ve daha özenli bir baskıyla kitabın okuyusuyla buluşması dileğiyle. İyi okumalar.
Yetenekli Çocuğun Dramı
Yetenekli Çocuğun DramıAlice Miller · Profil Yayıncılık · 20213,027 okunma
Reklam
208 syf.
·
Not rated
Sevgili Marlen Haushofere büyük başarı kazandırmış; kıyametin farklı bir olayla gerçekleştiği değişik ve başarılı bir kurgu kitabı. Kitaba ismi belirsiz iki çocuk annesi dul ana karakterimizin, kuzeni Luisa ve kuzenin eşi Hector ile av köşklerine gitmesiyle başlıyoruz. Gittikleri akşam Luisa ile Hector gece bir şeyler içmeye çıkar ve bir daha dönemezler. Sabah evde, evin köpeği Lucks harici kimseyi bulamayan kadın ormana dolar ve sessizliğin hakim sürdüğü ormanda bir zaman sonra saydam bir duvara çarparak daha ileri gidemez. Kıyametin başladığı nokta olarak gördüğüm duvar erişilmez bir sınırdır artık. Kitap boyunca kadının yaşam mücadelesine dahil olan hayvanların (kedi, köpek, inek, ceylanlar, balıklar) dostluğunu keyifle okurken; kendinizi yeni doğanlar hayvanlara sevinip ölenlere de üzülürken buluyorsunuz. Hele ki evin köpeği Lucks burnunuzun direğini sızlatıyor. Roman yer yer tekrara düşerek aralarda yorucu bir okumaya evrilse de sevgili Marlenin sakin kalemiyle romandaki yaşam mücadelesi iliklerinize işliyor. Ben bu durumda ne yapabilirdimi sorgulamamak da kaçınılmaz oluyor. Son olarak , şunu eklemek isterim ki her şeye çok kolay ulaşıp hazırı hemen tüketmeye odaklı olduğumuz modern bir çağda yaşıyoruz. Bütün bu olanaklara rağmen yine de mutsuz olan insanın zor bir durumda kendi varoluşunu devam ettirmek için aslında ne kadar da yetenekli olduğunu ana karakter kadın ile fark ettiren bu kitap bize içimizdeki gücü gösteriyor. Umuyorum her okuyan bu gücün hala bir yerlerde var olduğunu hissederek kitabı bitirir.
Duvar
DuvarMarlen Haushofer · Yapı Kredi Yayınları · 2023124 okunma
277 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 56 days
10/10
Bu kitap korkularımız ve bu korkulardan doğan ön yargılarımız etrafında şekilleniyor. Her insanın bilerek veya bilmeyerek taşıdığı travmaları vardır. Bunun neyden kaynaklandığını ve korkularımızla yüzleşip nasıl meselenin sadece bizden kaynaklanmadığını geçmişimizden aktarılan dna'lardan, özleşip kurduğumuz insanlardan kaynaklandığını anlatıyor aslında.Ebeveynlerimizden ne kadar çok şey aldığımız ve onları suçlamanın bize ne kadar zarar verdiğini bilimsel olarak çok yalın ve anlaşılır bir dille aktarmış.Asıl problemin ebeveynlerimizin bize yaptıkları değil bizim hala bu olanları nasıl algıladığımızda olduğunu söylüyor. Ayrıca bir açıdan terapiye gitmek istemeyen, gidemeyen veya vakit bulamayan birisi için gitmiş kadar olacağı bir kitap. Gerek düşündürdüğü şeylerle gerek yazılı uygulamalarıyla farkındalık kazandırıyor. Kitabı bitirdiğinizde" Bunlar benim duygularım değiller ben sadece bunları ailemden kalıtsal olarak devraldım. " lafını tam olarak anlayabileceksiniz ve akabinde rahatlayarak kötü duyguları gömüp sonraki nesillere akmamasını sağlayacaksın.
Seninle Başlamadı
Seninle BaşlamadıMark Wolynn · Sola Yayınları · 202212.9k okunma
538 syf.
·
Not rated
Kurtlarla Koşan Kadınlar; kadınlığın, vahşinin ve olanın ansiklopedisi, kutsal kitabı, el kitabı veya her ne demek isterseniz o. İnişlerin ve yükselişlerin navigasyonu, ormanların ve yeraltlarının haritası, yaratıcı ruhun kuramı, evin yolu ve savaşın ahlakı. Kurtlarla koşmak, kurda dönüşmek ya da kurt olarak doğmak… Kurtlarla Koşan Kadınlar,
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes · Ayrıntı Yayınları · 20217.7k okunma
56 syf.
4/10 puan verdi
Dakota'nın acilen bir korumaya ihtiyacı vardır. Birinin onu izlediğini varsayarak polise gider ama hiçbir şey çıkmaz. Dakota da hiçbir şey bulamayan özel bir dedektif tuttuğunda işler daha da kötüye gider. Dakota'nın korkuları artar ve kafede bir adam olan Bane ile tanıştığında aklına gelen tek şey, onu yatılı koruması olarak işe almaktır. Korunmaya ihtiyacı var ve ona bunu sunabilecek adam gibi görünüyor. Ama Bane ona korumadan çok daha fazlasını veriyor.
Rent A Bodyguard
Rent A BodyguardDarcy Rose · Bleeding Heart Press · 20231 okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.