“Bana asıl tuhaf gelen, insanların yaşama o kadar önem verip, ölümü hiç takmaması. O büyük bilim adamları hayatı uzatmak için o kadar uğraşacakları yerde, neden daha mutlu bir şekilde ölmenin yolunu bulmaya çalışmazlar ki sanki? Dünyada benim gibi, ölmek isteyen ancak yeterli cesareti bulamayan yığınla insan vardır herhalde."
Reklam
Yaşamak için bir neden bulamayan kalpleri , nihayeti anlayacaktı ; derken söndü azimleri ve çabalar artık beyhudeydi. Umut yitirildi çünkü , kaybedildi! Umudunu kaybeden , yaşamaya dair bir neden bulamaz.
Gözlerine çöken ağrılarla Yaslayacak bir omuz bulamayan başın, Teselliyi seccadede bulamaz mı sandın? Yorulan kalbine, daralan ruhuna Bin söz etsen az gelmesine karşın Yetecek bir duayı diline koyamaz mı sandın? İçini kemiren vesveseler ve Şeytanla verdiğin amansız savaşın "Ol" demesiyle sonu olamaz mı sandın? Uykusu haram gözlerinden Gönlüne katre katre dökülse de yaşın Kör kaderin bir duayla değişmez mi sandın? Herkes sana sırtını dönse de Sabırla verdiğin imtihan ve telaşın Sonunda bir mükâfat veremez mi sandın? Yol uzun, yoldaş yorgun olsa da Varsa gönlüne yakışan bir sırdaşın Bir gün birbirinize helâl Kılamaz mı sandın? Ü.T ✨
325 syf.
10/10 puan verdi
Hayat dediğin şey nedir ki? Labirentlerden oluşan bir kutu… Zeki olmaya çalışan Charlie… Öncesinde de zekası arttıktan sonra da bu labirentin içinde yolunu bir türlü bulamayan Charlie… İnsanın kendi elinde olmayan şeyler yüzünden acı çekmesi çok üzücü. Annesinden beklediği sevgi dışında, şiddeti aşağılamaları ve türlü kötü duyguyu tadan Charlie… İki halinde de asla geçmeyen, anne travmaları… İnsanlığımızı sorgulatan çok çok güzel bir kitaptı.
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515.1k okunma
86 syf.
·
Not rated
·
Read in 9 hours
Selamlar; saydamt "Hiçlik ya da Hersey" kitabi yalniz yasayan bir kadinin yasami üzerinden varolussal, Hiçlik ve anlam arayis konularini, yaşamın anlamini düşünmeye yönlendiren bir eser. Beraber yasadigi kedisini evde bulamayan ve bulunmasi için kaybedenler ofisine basvuran genç kadin bu sirada yasantisini, geçmisini sorgulamaya başlıyor. Felsefi derinlikle beraber şiirsel bir anlatim tarzi var yazarin. Bu da sizin okur olarak kitapla bütünlestirerek, duygusal olarak kurguyu hissetmenize neden oluyor. iki serilik bir öykü kitabi olan kitabin ikincisini okumak için sabirsizlaniyorum. Yazarimizin ilk kitabi olmasina karşın begeni ile okudugumu belirtmeliyim. Yazarlik kariyerinde başarılar diliyorum.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024121 okunma
Reklam
Ötenazi
Bu gücü artık bulamayan ihtiyarların ya da umarsız hastaların ölmelerine yardım etmeli. Beden tümüyle tükendiyse, hele beyin işlemez hale geldiyse, yaklaşan sonu hızlandırmalı (...) 1984’te yayınladığım Edebiyatta Utopya Kavramı ve Thomas More kitabından alıntılıyorum: “Hastalık hem çaresizce, hem de sürekli ve dayanılmaz acılar çektiriyorsa, hastanın yaşamı da ancak ölümle sonuçlanabilecek bir işkenceye dönüştüyse, rahiplerle hekimler, artık ölüme katlanması için hastaya öğütler verirler. Hastanın ölmekle hiçbir şey yitirmeyeceğini, olsa olsa acılarına bir son vereceğini söylerler... Hasta çoğu zaman uyuşturucu bir ilâçla uykuya dalıp, can çekişmenin acısını duymadan, kendi yaşamına son verir.”
Yapısal değer devrimi "Devrim"i kökünden yok etmiştir. Gönderen sistemlerinin ortadan kaybolması, önce, bundan böyle ortada üretimle ilgili hhiçbir toplumsal töz ya da emek gücüyle ilgili herhangi bir hakikatin içinde devrilmesi gereken hiçbir şey bulamayan devrimci gönderen sistemlerini ölümcül düzeyde etkilemiştir. Çünkü emek artık bir güçten çok diğer göstergeler arasında yer alan sıradan bir göstergedir. Tıpkı diğer sıradan göstergeler gibi üretilmekte ve tüketilmektedir. Emekten sayılmayanla, boş zaman değerlendirmeyle salt bir eşdeğerlik ilkesi çerçevesinde değiş tokuş edilebilmekte, gündelik yaşamaın tüm diğer alanlarıyla yer değiştirebilmektedir.
Sayfa 19 - Üretimin Sonu / KindleKitabı okuyor
Günümüzde pekçok sayıda insan, kaygılarını aşırı denetim altında almalarının bedelini psikosomatik hastalıklarla ödemektedirler. Mide üsleri, bağırsak spazmı, hipertansiyon, astım, bazı deri hastalıkları ve diğer bir çok bedensel bozuklukların gerisinde doğrudan yaşanan duygular bulunur. Boşalım yolu bulamayan bu gerilimler ve kaygılar organlar aracılığıyla anlatım bulurlar.
Sayfa 92 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.