onlar kendilerine bulutların çocukları diyorlar, çünkü kendilerini bildi bileli yağmurun peşindeler. aynı zamanda, çölde sudan daha nadir bulunan adaletin peşinde.
( kitabın ozeti niteliğinde)
“-mustafa mond üçüyle de el sıkıştı; fakat konuşmasına vahşi'ye hitap ederek başladı. "demek
uygarlıktan pek hoşlanmadınız, bay vahşi," dedi.
vahşi, denetçi'ye baktı. kendini yalan söylemeye, kabadayılık taslamaya, somurtkan bir biçimde
tepkisiz kalmaya hazırlamıştı; fakat denetçi'nin yüzündeki güleryüzlü
Yaprakları okuyacağım bundan sonra
Çakıl taşlarının rüyasını göreceğim
Ağaç kökleriyle bulutların şarkısını söyleyeceğim
Çocukları seveceğim, yalnızca çocukları
Her akşam denize ay kandilleri asacağım
Buğday tarlalarının uykusunu uyuyacağım bir daha
Küçük kadabaların dükkânlarını açacağım sabahları
Sonra dünyanın bütün yollarına gideceğim
Kuşlarla ormanların uğultusunu paylaşacağım
Börtü böceğin gözlerinde seyredeceğim yıldızları
Yani hayatımda hoşlanmadığım şeyler aslında benim en iyi dostlarım, en büyük öğretmenlerim, çünkü kaderime, ideal hayatıma ulaşmamda bana yardımcı oluyorlar,
Diyelim ki birlikte olduğun kadın, yemekten sonra bulaşıkları yıkamanı söylüyor. İşte, dansı başlatan, tetikleyici olay bu olabilir. Senin buna tepkin, kız arkadaşın tarafından kontrol
Malumpaşa'nın 15.09.1947 günlü ikinci sayısında "Mahkeme Koridorlarında" köşesinde "Gün Uğursuzun" başlıklı bir yazı yayımlanmıştı. Aynı yazı bu sayının üçüncü sayfasına yeniden konmuştur.
Yedi-Sekiz Paşa · 13 Mayıs 1949 · Sayı: 3
Gazetenin bu sayısında toplatma haberi yoktur. Birinci sayfadan "Ne Mutlu Tokum
Sen, Göklerdeki, çocukların ne alemde ola ki acaba? Sen ve o süzgün, merhametli ve hayır-güzel-olmadığını-asal-iddia -edemeyeceğim yüzün, ya canın sıkıldığı ya da aslında salt Zihinden ibaret olduğun için bir şey düşünebilmek uğruna zihninden çalıp sokağa attığın çalıntı çocukların ne alemde- bunu yapmamalıydın Tanrım, Uyanmışların Kardeşliği adına , kendi zihnindeki çocuklarına acı çekme-ve-ölüm oyununu oynatmamalı, uyumamalı, bulutların üzerinde ,bir başına,kendi yarattığın yıldızlara seslenip çalan müziğe ıslığınla eşlik ederek dans etmeliydin, Ah be Tanrım, bizim gibi kaçık, küçük, kırılgan, kopuk,kalbi kırık hüzünbazları- çocukları- yaratıp içlerine ruh üflememeliydin-