Şımarırız sandınız sevilince
oysa nasıl seveceğinizi bilmediğiniz içindi yanılgılarınız
Romantik bir aşkla, elinizi usulca değdirseydiniz yüreğimize, alnımızda sıcak nefesinizden öpücükler, elleriniz ellerimizde
Şımarmazdık
Kalbimiz yumuşardı
Severdik, sevilirdik
Güzelleşirdik beraber
Oysa siz, güzel kadın seviyorum deyip çirkinleştirdiniz
bizi
Aşkı yok saydınız unutup bize muhtaçlığınızı, bizim sevgiye açlığımızı
Dünyanın aydınlığını hep bir güneş tutulmasıyla kapattınız çekmediniz aradan aydınlığı kesecek ne varsa
Pişmanlıklarsa hep son nokta
Yüzümde ; 9 yaşındaki bir çocukkenki çamurla oynamışlığımdan kalma toprak rengi gülümsemeler, içimde kaygısız bir hayatın dinginliği... Yaşıyoruz işte hasbelkader...
Birdenbire nasıl yabancı olduk böyle ?
O nasıl bir vedaydı, bismillahsız bir gidiş ?Anlamadım,
Kendimi sana anlatamadım bile,
Dinlemedin,
Duymadın beni,
Kendin savcı, kendin hakim,
Yargısız infaz bu yaptığın,
Sen karar veren mercii,
Bu neyin adaleti ?
Bendeki bu acı, adaletsizliğinin mağduriyeti.
Soğuk bir mektup yazıp öyle terk etseydin bari beni de, görmeseydim, donuk, hissiz ve benden bir parça eser bile kalmamış gözlerini..
Görmeseydim, donuk, hissiz ve benden bir parça eser bile kalmamış gözlerini..
Aşk yokuş aşağı süzülerek geliyorken kalbine doğru, neden dur diyeceksin ki ?
Hem de karşılayan kapıyı sonuna kadar açıyorken.
Burcu Kırmızıgül
@burcukrmzgl
#aşkyükleniyor
#burcukırmızıgül