Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hüseyin DEMİR

Akasya Kokusu
Yolda adımlarımı dikkatlice atarken, hafif rüzgarla taşınan akasya ağaçlarının beni karşılayan huzur verici kokusunu derin bir nefesle içime çektim. Ağaçların altında kendime bir mola verip sigaramı yaktım. İçimde biriken duyguları dumanla birlikte gökyüzüne bırakırken, gözlerim ağacın dallarında dans eden yapraklara takıldı. İstemsizce uzandığım yerden birkaç çiçeği koparıp avucumun içine aldım. Parmaklarımın arasında hissettiğim o yumuşak dokunuş, içimi derinden titreten bir duyguyu uyandırdı. Bir çiçeğin kokusu, sigaranın dumanıyla karışarak ciğerlerimi doldurduğunda, kalbimin derinliklerinde bir sancıyla karşılaştım. Acaba bu sancı, bu kadar basit bir çiçeğin kokusundan mı kaynaklanıyordu? Dudaklarımdan dökülen dumanın ardında yatan düşünceler, beni geçmişe sürükleyip kırık kalbimin derinliklerine doğru yolculuğa çıkardı. Belki de bu çiçekler, bir zamanlar açtıkları yerdeki yarayı hatırlatıyordu bana. Ve belki de bu sancılar, geçmişin izlerini hala taşıyan bir kalbin sessiz çığlıklarıydı. O an aldığım karar netti: Bu çiçekleri kırık kalpler müzesine bağışlamalıydım. Fakat basit akasya çiceği görene bu sızıyı nasıl anlatacaktı?
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Hikâye bitti... Fakat biten hikâye sen de kalabilmek için verdiği tüm savaşları kaybeden ben'in hikâyesiydi...
Bazı hikâyeler mutlu son ile bitmez... Bizim hikâyemiz böyleydi işte...
Bazı hasretler ancak ölümle sona erer. Ya ölmek ya da ölümü beklemek gerek...
Onu kaybetmek, zamanın akışında süzülen bir yaprak gibi hafif olmayı hiç öğrenemedi. Acı, kalbimin en derin köşelerine işlemiş, orada sessizce ama inatçı bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Günler geçiyor, mevsimler değişiyor ama o acı, zamanın iyileştiremediği bir yara gibi duruyor. Gözlerim kapalıyken bile hissediyorum; her hatırası, her gülüşü,
Reklam
Tamamlanmamış her aşk, hatırlamaya mahkum bir hikayedir. Gözlerimizdeki o ışıltı, dokunamadığımız eller, duyamadığımız fısıltılar... Her biri, yüreğimizin en derin köşesinde saklı kalan, bitmeyen bir özlemin parçaları. Bu yarım kalan sevdalar, gökyüzüne ulaşamayan yıldızlar gibidir, ulaşılmaz ve sonsuz. Bir bakışta başlayıp, bir ömür süren bekleyişler... Kavuşmaları mahşere kalmış, zamanın ötesindeki bir aşkın bekçileri. Her veda, bir sonraki buluşmanın hayaliyle çırpınırken, her buluşma, belki de son kez sarılmanın hüznüyle yoğrulur. Ve işte, zamanın kıyısında duran bu aşıklar, kavuşmanın sadece bir ümit olduğu bu dünyada, belki de ancak mahşerde birbirlerine kavuşacaklar. Orada, zamanın ve mekanın son bulduğu yerde, tamamlanacak tüm yarım kalmış sevdalar. Ama şimdilik, her hatıra, her özlem, her bekleyiş, sadece kalplerinde yaşayan birer hikaye olarak kalacak. Mahşere kalan bu kavuşma, aşkın en saf, en temiz haliyle yankılanacak sonsuzluğun derinliklerinde.
Birbirimizden uzak olduğumuz zamanlarda Allah aramızda gözcülük etsin ve bize yardım etsin... Unutmayacağız... Bunun anlamı eğer kendini yalnız hissedersen beni hatırla yeter... Bende seni düşünüyor olacağım... Eğer ben kendimi yalnız hissedersem seni hatırlayacağım ve senin beni düşündüğünü bileceğim... Ama üzülmemeliyiz birçok insan hayatında sevgiyi tatmadan yaşıyor. Bu yüzden ben ve sen şanslıyız... Çünkü en güzel sevgiyi tattık...
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.