Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

elif bayram

Bilinçaltının 30 Temel Özelliği............ 1- Doğru – yanlış, ahlaklı – ahlaksız, gerçek – hayal gibi ayrımların farkında değildir. Bilinçaltı bir bilgisayar programı gibidir sadece verilerle ilgilenir Veri hakkında yorum ya da değerlendirme yapmaz. 2- Bilinçaltı genellemeler yapabilir hatta bunu sıklıkla yapar. Örneğin sizinle kavga eden
Reklam
BEYİNDE UNUTMA - SİLME DÜĞMESİ VAR konusu, Beyin forumunda tartışılıyor. Tüm yaşamı kontrol altına alabilmek sadece beyindeki nöron ağlarını kontrol edebilmekten geçiyor. Öğrenme becerisi, nöral bağlar kurmak ve güçlendirmekten daha fazlasıdır Nörobilimde bir söz var: “Beraber ateşlenen nöronlar, beraber bağlanır.” Bu şu demek;
TANRI İLE ÇİFTÇİ Çok becerikli bir çiftçi, halkın ihtiyacı kadar ürün alamayınca üzüntüsünden Tanrı'ya sitem etmiş: "Sen Tanrısın; Dünya'yı ve biz kullarını da sen yarattın. Bir yıl süre ile beni aksiliklerden koru. Sonunda evrende hiç yoksulluk kalmadığını göreceksin." Tanrı, çiftçiye bir yıl süre tanımış. Çiftçinin koşulları

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
TÜRKLERDE YENİYIL VE ÇAM AĞACI SÜSLEME GELENEĞİ
Türk Mitolojisinde Yeni Yıl Yeni yıl kutlama geleneğinin kültürümüzdeki yerini daha iyi kavrayabilmek için İslamiyet öncesi Türk geleneklerine bakarak, zamansal olarak yeni bir takvim yılına geçmenin herhangi bir tür holywood etkisi değil de tüm kültürlerde farklı şekillerde de olsa doğal olarak var olan bir kutlama, gelenek olduğunu anlatmaya
delirmek
Kemal Varol, "Delirmek istedim en çok. Delirip dünyayla tüm bağımı koparmak, örneğin bir ağacın eğri büğrü dalını, kaldırımda bir taşı veya yere dökülen suyun toprakta yavaş yavaş ilerleyişini dert edinmek istedim." diyor. Deliremedik sevgili okur.
Reklam
Yüzbaşı Mehmet Tevfik - Allah'a Ismarladım
31 Mayıs 1915, Pazartesi, Arıburnu Cephesi Sebeb-i hayatım, feyz-i velinimetlerim. Sevgili peder validem, babacığım, valideciğim. Arıburnu’nda ilk girdiğim müthiş muharebede sağ yanımdan ve pantolonumdan kurşun geçti, hamdolsun kurtuldum. Fakat bundan sonra gireceğim muharebelerden kurtulacağıma ümidim olmadığından bir hatıra olmak üzere şu
“Olayları Tam Görmek”
“Vaktin birinde padişahın biri bir rüya görmüş. Rüyada denizin dibinde geziniyormuş. Uzakta dev bir karaltı fark etmiş. Karaltı ona seslenmiş; “Yaklaş ve beni gör. Benim mahiyetimi kavrarsan saadetin en büyüğüne ulaşacaksın.” Padişah tam yaklaşmaya karar vermiş ki o anda uyanmış. Uyanınca meraka kapılmış. Acaba gerçekten denizin dibinde böyle
Marlyn Monroe
Hepimiz yaşlanmadan yaşamaya başlamalıyız. Korku aptallıktır. Pişmanlıklar da öyle.
Marlyn Monroe
Kusur güzelliktir, delilik dehadır ve tamamen saçma olmak, tamamen sıkıcı olmaktan daha iyidir. Marlyn Monroe
Kahramanın Sonsuz Yolculuğu - Joseph Campbell
Kral Minos'un kızı Ariadne, yakışıklı Theseus'a, onu Minotauros için getirilmiş olan o zavallı Atinalı genç erkek ve kızlar topluluğuyla birlikte gemiden inerken görür görmez âşık olmuştu. Theseus'la konuşmanın bir yolunu buldu ve eğer onunla Girit'ten ayrılmaya ve onu karısı yapmaya söz verirse labirentten çıkmasına yardım edeceğini söyledi. Söz
Reklam
Zümrüdü Anka kuşu, Simurg
Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Zümrüdü Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru
İnanmak
İleriye bakarak, yaşamdaki noktalarını birleştiremezsiniz. O noktaları ancak, geriye baktığınızda birleştirebilirsiniz. Bu yüzden noktaların gelecekte bir biçimde birleşeceğine şimdiden inanmanız gerekir. Bir şeylere inanmak, güvenmek zorundasınız. Kadere, yaşama, karma öğretime, neye olursa olsun, bir şeye kesinlikle inanmalısınız. Bu yaklaşımım beni hiç bir zaman düş kırıklığına uğratmadı; yaşamımdaki tüm farklılıklar, bu inançlarım sayesinde gerçekleşti. Steve Jobs
Dört mum yavaşca yanıyordu. Ortam çok yumuşaktı ve konuştukları duyuluyordu. İlki söyledi: ‘’Ben barışım! Artık kimse benim yanık kalmamı sağlamıyor, sanıyorum söneceğim." Alevi hızla azaldı ve bütünüyle söndü. İkincisi söyledi: ‘’Ben inancım! Neredeyse herkes benim artık gerekli olmadığımı düşünüyor o nedenle daha fazla yanık kalmama hiç gerek yok.’’ Konuşmayı bitirdiği zaman, bir rüzgar hafifçe esti ve onu söndürdü. Üzgünce üçüncü mum sırası gelince konuştu: ”Ben sevgiyim! Yanık kalmak için artık gücüm kalmadı. İnsanlar beni bir kenara bıraktı ve önemimi anlamadı. Kendilerine en yakın olanları bile sevmeyi unuttular." Ve hiç zaman yitirmeden söndü. Ansızın... Bir çocuk odaya girer ve üç mumun yanmadığını görür ”Neden yanmıyorsunuz? Sizin sonuna kadar yanmanız gerekir." Bunu söyleyerek, çocuk ağlamaya başlar. Ardından dördüncü mum söyler: ”korkma ben hala yanıkken diğer mumları yeniden yakabiliriz "ben umudum!’’ Umudun alevi hiç sönmesin yaşamınızda...
Ne zaman İnci Aral okusam daha önce fark etmediğim bir şey fark ediyorum. Aydınlanma da denebilir. Kullandığı kelimeler, yansıttığı duygular. Her seferinde içimde bir yerlere dokunuyor. Ne diyebilirim ki iyi ki var...
William Shakespeare - 18. Sone
Seni bir yaz gününe benzetmek mi, ne gezer? Çok daha güzelsin sen, çok daha cana yakın: Taze tomurcukları sert rüzgârlar örseler, Kısacıktır süresi yeryüzünde bir yazın: Işıldar göğün gözü, yakacak kadar sıcak, Ve sık sık kararı da yaldız düşer yüzünden; Her güzel, güzellikten er geç yoksun kalacak Kader ya da varlığın bozulması yüzünden; Ama hiç solmayacak sendeki ölümsüz yaz, Güzelliğin yitmez ki asla olmaz ki hurda; Gölgesindesin diye ecel caka satamaz Sen çağları aşarken bu ölmez satırlarda: İnsanlar nefes alsın, gözler görsün elverir, Yaşadıkça şiirim, sana da hayat verir.
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.