Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cagla yilmaz

95 syf.
7/10 puan verdi
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy
8.3/10 · 22,9bin okunma
Reklam
İnanç, varoluşun gücüdür. Bir insan yaşıyorsa bir şeylere inanıyordur. Eğer bir şeyler için yaşamak gerektiğine inanmasaydı, yaşıyor olmazdı. Eğer insan fani olanın aldatıcı doğasını görmüyor ve fark etmiyorsa fani olana inanıyor demektir. Fani olanın aldatıcı doğasını kavrayabiliyorsa sonsuza inanmak zorundadır. Bir inancı olmadan yaşayamaz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanın kendisini aldatmasının bir faydası yok. Her şey boş! Mutlu kişi henüz doğmamış olandır. Hayattansa ölüm daha iyidir ve insan kendini bu hayattan kurtarmalıdır.
Ne istediğimi kendim de bilmiyordum. Hayattan korkuyordum. Hayattan kaçıp uzaklaşmak istiyordum, ama yine de hayattan bir şeyler bekliyordum.
Reklam
Hakikati bilmeyi bile arzu etmiyordum, çünkü hakikatin içeriğini tahmin edebiliyordum. Hakikat hayatın anlamsız olduğuydu. Sanki yaşayacağım kadar yaşamış, yürüyeceğim kadar yol yürümüştüm de bir uçurumun kenarına gelmiştim.
Bütün ruhumla iyi bir insan olmayı arzuluyordum. Ama iyi bir insan olmanın peşinde koşmak için çok genç, tutkulu ve yalnız, yapayalnızdım.
Bende gerçekten akıl yok.. Uzaktan erimiş kurşun gibi parladığını gördüğüm bu su beni yolumdan alıkoyuyor. Düşünmüyorum ki o su, ancak uzaktan çok güzeldir. Onunla yakından temas etmek, bir sürü küçük fakat toplamı büyük olumsuzluklara katlanmaya mecbur olmak demektir.
Hayat sanki sadece gözlerimin eriştiği yerlerden, içinde yaşadığım zamandan ibaretti. Sanki dünyada beni işime götüren tozlu yoldan, kerpiç duvarlardan ve ne söylediklerini yarım saat sonra bile hatırlamaya imkan olmayan birkaç iyi kalpli arkadaştan başka bir şey mevcut değildi..
En boş olduğum zamanlarda bile benim için önemlerini kaybetmeyen kitaplarıma, sadece alışkanlık yüzünden ve biraz da nefsimden utandığım için el uzatıyordum. Ama artık onlarda da beni heyecana düşürecek, düşüncelere götürecek, harekete sürükleyecek ateşin kalmadığını, hiç üzüntü duymadan görüyorum.
Reklam
Nerenin sarmaşığı mı? Attığım her bir adımda ayaklarıma doladığım, sevgidir diye sevilmektir diye kendimi kanattığım bir çıkmaz sokağın sarmaşığıymış. Dudaklarımdan ismi bir daha dökülmedi diye içimden de adı geçmez mi sanmıştın? Ben de isterdim, yüz hatlarını ezberimden silinirken yaşayacağım o huzurun tarifini sana özene bezene yazmayı, en çok ben isterdim. Sevmiyorum artık bu yangını, üstelik hiç sevmişim gibi de gelmiyor. İnsan adını dahi unutmak istediği birinin pişmanlığını her gün hatırlamak zorunda kalışına kaç tövbe sığdırabilir?
Kırgınım, döktüğüm, kızgınım. Güvenebileceğimi zannettiğim, gönlümün odacıklarına bir bir sızmasına izin verdiğim koca bir yalanın içinde kendimi bulduğumdan beri kırgınım.
377 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.