Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne yazık ki ölmesini bilmeyen milletlerin vatanı yoktur!
Sayfa 277 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Başkalarının kanı ve gözyaşı üzerine saltanat kurmaktan daha alçakça bir iş olabilir mi?
Sayfa 276 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Milletimizin yaşaması, biraz da bizim ölümü tercih etmemize bağlıdır.
Sayfa 266 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bir komutan için en büyük düşman etrafına korku salan kimsedir. Türkler, gerçekten cesur ve göründükleri yerlerde dehşetli korku salıyorlar.
Sayfa 240 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Evet, insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor!
Sayfa 239 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bir Şeyh Efendi, “Gönül neler ister, kader ona bakıp, güler” dermiş.
Sayfa 180 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
Askerliğin pek çok tarifi var; en doğrusu, 'insan öldürme sanatı' şeklinde yapılanıdır.
Sayfa 111 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Bu hücum anlarını tepeciğin üzerinden dürbünüyle seyrederken kendisini Celâleddin Harzemşah’a benzetir, yüzünü mağrur bir gurur aydınlatırdı. Ordusu dağılmış, ama o ayakta kalmış, insanlığa tam bir cengâverlik örneği göstermişti. Cengiz Han bile, “Ah böyle bir oğlum olsaydı” dememiş miydi?
Sayfa 107 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Rütbe ise yeteneğin, cesaretin en büyük düşmanıydı; korkakla cesuru, aptalla dâhiyi bir seviyede tutuyordu.
Sayfa 106 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
O, Savaşı yönetmenin, sadece bedenleri değil, ruhları yönetmek olduğunu gayet iyi biliyordu.
Sayfa 103 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.