• 4. Bölüm - ATATÜRK'ÜN ÇANAKKALE'DE BAŞARISI YOKTUR YALANI! (!)
- Yıl 1914 Takvimler 3 Kasım'ı gösteriyor, İngiliz Donanması Çanakkale'nin dış istihkâmlarını bombalıyor bu durum Çanakkale Savaşı'nın başlamasına sebebiyet veriyor. 9 Ocak 1916'ya kadar mücadele devam ediyor. Savaşta, Türk ordusunun en seçkin birlikleri ve subayları yer alıyor. Çanakkale Batı empervalizmine karşı sıkı bir
Atatürk'ün not defterlerinden,
14 Temmuz 1918, Pazar. Matmazel Brandner'i bekliyordum. Karlsbad'ın güneybatısındaki eski şatosuyla tanınan Elbongen'e otomobille gitmeye karar vermiştik. Otomobil Eger nehir kıyısındaki yolu takip ediyordu. Matmazel Brandner Türk ordusuna ilgi duyar gibi görünüyordu. Bana ordumuzun sayısı ve mevcutları hakkında soru sormuştu.
Sayfa 150 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nu 1. Dünya Savaşı'na sokan kişilerin başında Enver Paşa'nın geldiği ileri sürülebilir.20 Ortada bir de gerçek vardır: Başta Sadrazam Said Halim Paşa olmak üzere hükümetteki birçok kişi, Osmanlı İmparatorluğu'nun mümkün olduğu kadar tarafsızlığını korumasına gayret göstermişlerdir. Almanya'nın savaşı
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İttihat ve Terakki'nin ileri gelenleri 23 Ocak 1913'te hükümete karşı harekete geçmişlerdi. Enver ve Talat Paşalar o gün gerçekleştirilen Babıâli Baskını'nın liderleriydi. Harbiye Nazırı bu olaylar esnasında öldürülmüş ve neticede de hükümet istifa etmişti. Bu istifa yazısını alarak saraya giden Enver Bey, Sultan Reşad'dan
Sayfa 19 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Askerîyedeki eğitim fevkaladedir ve her şeyden evvel düzenlidir. Askeride, matematiğe ve coğrafyaya çok önem verilmektedir. Dikkat edilirse tarih değil, matematik ve coğrafya öne çıkarılmaktaydı. Aynı zamanda lisan eğitimi de önde gelmektedir. Atatürk, özellike coğrafyanın faydasını Çanakkale'de görmüştür. Hatta sadece Çanakkale'de değil, gittiği diğer yerlerde de bu durum geçerlidir Zira matematik ve coğrafya askerî eğitiminin vazgeçilmez safhasıdır. Sonuç olarak Selanik Askerî Rüşdiyesi'nin onun hayatındaki rolü ziyadesiyle önemlidir.
Sayfa 32 - 2. Baskı, Mart 2023, İstanbul.Kitabı okudu
Üsteğmen Faruk, cepheye yeni gelen askerleri denetlerken bir yandan da onlarla sobbet ediyor, "Nerelisin?", "Kaç kardeş siniz?" gibi sorular soruyordu. Gözleri bir ara, saçının ortası kırmızı olan bir delikanlıya takıldı. Delikanlıyı yanına çağırdı ve merakla sordu: "Adın ne senin evladım?" Delikanlı, hazır ol
Reklam
Genç bir zabit olan Enver, Avrupa Türkiye'sinin kaybının bir neticesi olan donuk dönemden faydalandı ve Harbiye Nazırı olarak Osmanlı ordusunun başına geçti. Orduya ilk ve en büyük hizmeti, orduyu o eski kumaş parçalarından kurtarması olmuştur. Aklın eline geçtikten sonra ordu öylesine çabuk çehresini değiştirdi ki, Çanakkale'de İngilizleri yenerek, Galiçyada Avusturyalılara yardım ederek, Makedonya ve Romanya'da müttefiki ordularla muzafferane işbirliğinde bulunarak, kıymetini çabucak göstermede gecikmedi. Kısacası Matmazel, eğer Türkler bu umumi harbe girmemiş olsalardı, müttefiklerin lehinde görünen bugünkü askeri durum tam tersini gösterirdi diye iddiada bulunmakta bir mahzur görmüyorum.
Sayfa 300 - Masa Kitap - Mustafa KemalKitabı okudu
Çanakkale Şehidine Ağlanmaz
Çanakkale şehidine ağlamak, insanlar arasında ayıp sayılırdı. Bir şekilde yakınının şehit haberini alanlar, insanların içinde ağlamaz, tarlaya, bahçeye, ormana gider, doya doya gözyaşı döker, sonra gözyaşlarını silerek, başları dik bir şekilde evlerine, köylerine dönerlerdi. Evladının, ciğerparesinin şehadet haberini alan bir anne, her ne kadar bu
Sayfa 224
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 hours
Merhaba arkadaşlar. Hepimize günaydınlar. Kolay, sakin, huzurlu geçen bir gün ve hafta olmasını dilerim. Bugün tarihimizin en kutsal günlerinden, milletçe kutsal direnişimizi tüm dünyaya kanıtladığımız 18 Mart Çanakkale Zaferimizin de yıl dönümü. Bir avuç Türk’ün dünyaya meydan okuduğu gündür. Hepsinin ruhları şad olsun. Not: dün sözde nevroz adı
Oyun
OyunJack London · Yordam Edebiyat · 20191,274 okunma
"İkinci Ordu Komutanlığı'na geldiği vakit, pek nazik bir durum karşısında idi; Ordu Çapakçur Boğazı'nın kuzey ve doğusundaki dağları tutuyordu. Yorgun ve zayıf bir orduyu bölgenin pek şiddetli ve sürekli kış aylarında, vasıtasızlık içinde o dağlarda bırakmak tehlikeli idi. Ordunun bu durumunu Başkumandanlık da, Kafkas Cephesi Komutanlığı da görmüştü. Fakat bir türlü üstüne sorumluluk almak isteyen yoktu. Genç Ordu Komutanı Mustafa Kemal, Çanakkale'de kazandığı şöhreti tehlikeye koyarak, orduya çekilme emrini vereceğini ve bunun bütün sorumluluğunu kendisi yükleneceğini bildirdi. Çekilme tedbirlerini başarı ile tatbik etti. Bu çok ehemmiyetli idi. Çünkü Rus Kuvvetleri ileri harekete geçerlerse, Genç Komutan'ın şöhreti sönerdi. Fakat onun vatan sevgisi, şöhretine bağlılığının çok üstünde idi. Kararını vermiş, ordusunu kurtarmış, orduyu geride yeniden kurmuştu. Taarruzda, bozgun ve çözülme tehlikesi önde, çekilmelerde ise, tehlike geridedir. Bu çekiliş sırasinda bir neferin, - Ne korkak komutanlardır bunlar, ben düşmanı öldü­rüp duruyordum, ne diye geri çektiler bizi ... diye söylendiğini duyunca, - Peki ama yalnız senin düşman öldürmenle olmaz ki... Koca ordu bu... Belki senin anlamadığın sebepler vardır, dedi. Nefer, Mustafa Kemal'in yüzüne baktı, - Sen kimsin? diye sordu. - Ben sizin komutanınızım. Nefer, kendini kurtarmak için en önde kaçıp gittiğini zannettiği komutanı yanında görünce, - Ha o başka! dedi."
Reklam
Balkan Harbi korkusu geçmemiş
İngilizlerin Çanakkale'den çekilmesinden sonra Türk Genel Karargahı, 2. Orduyu hiç değilse Ulukış­la'ya kadar Anadolu içine sürmesi gerekirken, bu orduyu 1915 yılı ekiminden beri boşu boşuna Trakya'da tutmuştu. Oysa 1916 yılında doğu cephesinin öneminin artacağını önceden gö­rerek, bu önemli önlemi sağlaması gerekirdi. Bu durum önceden hesaplanmadığı içindir ki, hiçbir düş­manın bulunmadığı Trakya'da üç Türk ordusu toplanmıştı.
Sayfa 25
Çok akıllıca Aferin Von Sanders
Düşman gemileri, karaya çıkan birlikleri tam anlamıyla koruyorlardı. ... Türk hatlarının, İngi­liz siperlerinin yakınında kazılacak siperlere yerleştirilmesi­ni salık verdim. Çünkü ön hatlarımız, ancak böylece düşman gemi atışlarından kurtarılabilirdi. Siperler birbirine yakın olun­ca, gemiden atılacak mermilerin kendi siperlerine düşmesi olasılığı bulunduğundan, ön siperler top ateşinden kurtulabi­lirdi. Bu durum, komutanlara ve birliklere yeteri kadar açık­landı ve uygulandı. Dünya Savaşı'nda bir ordunun hem düşman filosu, hem de kara ordusuyla aynı anda savaştığı tek savaş alanının Çanakkale kara çatışmalarında olduğunu belirtmeliyim.
Sayfa 94
358 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.