Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Görüyorsun ki eller kendi şerefsizce yenilen ölülerine bile nasıl saygı gösteriyor, onların başına ne büyük taşlar dikiyor... Sana gelince: Senin ölüme göz kırpmadan bakan şerefli şehitlerinin hâlâ âbidesi yok!...
İstanbul’da tımarhanelik bir çılgın sevdiği bir Yahudi kızını öldürdüğü zaman, kızın cenaze merasimini Türklere düşmanlık nümayişi şekline sokan ve hatta Türk ordusuna uşaklık eden ( çünkü Yahudi hiçbir zaman asker olamaz) askeri üniformalıları da dahil olduğu halde “Kahrolsun Türkler” diye bağıran aynı hain Yahudilerdir.
Reklam
Turancılık ülküsü... Bizi kurtaracak ve yükseltecek biricik yol... İradesi zayıf olanların, damarlarındaki kan öz Türk olmayanların korktuğu uzun yol.... Hangi ülkü emeksiz, kansız, barutsuz ve demirsiz elde edilmiştir? Anadolu sevgili yurttur. Fakat Anadoluculuk ülkü olamaz. Ülkü asırlara bakan, hayal âlemine benzeyen, korkunç yollardan sonra varılabilecek bir KIZIL ELMA’dır. Bütün insanları birleştirmek gibi saçma bir rüyanın ardında koşanlar, yahut para öğendiresiyle dürtüşlenip koşturulanlar, tarihte birkaç defa birleşmiş olan Türklerin yeniden birleşmesi düşüncesine güledursunlar. Bu gülüsün ardında kendi melezliğinin yahut gayrıtürklüğünün korkusunu duymak vardır. Dünyada Türk olan bir insan için bütün Türkleri bir görmekten tabii ne olabilir?... Bütün Türkleri bir görmek istemeyen Türk olmayanlardır.
Kınında çok duran kılıç paslanır... Türk kılıcı paslanmamalıdır.
Türk topraklarının öz oğlu, kahramanlığın ta kendisi olan Mehmet Çavuş gösterişsiz ve bozuk bir tasın önündeki mütevazı toprağın altında yatıyor. Kendi topraklarımızın üzerinde yendiğimiz düşmanın göğe baş kaldırmış âbideleri yükselirken kahraman Mehmetçiklerden biri olan Mehmet Çavuş dünyadaki mütevazı hayatına çok benzeyen şimdiki yerinde sonsuz uykusunu uyuyor. Mehmet Çavuş’un türbesini görünce ve bu bakımsızlık ve gösterişsizliğin karşısında irkildim. Çok acı şeyler söylememek için haydi şöyle diyeyim: Ey dünya... Sen çok kansız ve çok nankörsün...
Büyük Anafarta köyü birçok kasabaları geride bırakabilecek kadar dolu. Köyün tek kahvesinde bizi karşılayan köy mualliminin, çıplak bacaklı, açık kollu, kesik saçlı kız arkadaşlarımızı yadırgamayan köy imamının ve köye tamamen hakim bulunan muhtarın elinde işlenen bu yurt köşesi o kadar kutlu ki... Biz az dinlendikten sonra muallimden bize mektebi gezdirmesini istedik. Sevinerek kabul etti. Küçük bir tepede yükselen mektebe girdiğimiz zaman hiçbir şey söylemeden, fakat aynı şeyi duyarak birbirimize baktık. Ve en büyük inkılabın hakikaten köylerde başkaldırdığına bir kere daha inandık. Koridorun karsısında Gazinin büyük bir resmi var. Büyük Anafartalar köyündeki bu resmin gücü burada anlatılamaz.
Reklam
Koca ninenin gözyaşları Mehmet Çavuşların topraklarını sularken “Kür Şad”ların, “Apu Han”ların eridiği yurt parçaları neden bu gözyaşlarından pay almasın?
9/10 puan verdi
·
Beğendi
çok güzel bir kitap. çok beğendim. yazar konuyu güzel anlatmış. çok güzel anlatmış. sonu biraz değişikti. psikolojisi değişik. Kübra da çok beğenmiş.
Çanakkale'ye Yürüyüş - Türkçülüğe Karşı Haçlı Seferi
Çanakkale'ye Yürüyüş - Türkçülüğe Karşı Haçlı SeferiHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayıncılık · 2015727 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.