Hazır yeri gelmişken, anamı görmeye de epeydir gitmemiştim... Zaten bu ziyaretler sinir sistemimi mahvediyordu... Keder konusunda, anam benden bile beterdi... Hep o küçücük dükkânında, onca yıl sonra bile çevresinde elinden geldiği kadar çok düş kırıklığı biriktirmeye çalışır gibiydi... Onu görmeye gittiğimde hemen bana dert yanmaya başlardı: “Biliyor musun Hortense teyze iki ay önce Coutance’da vefat etti... Keşke bir gidebilseydin!.. Clémentin vardı bir de, bilirsin canım işte, Clémentin?.. Parke cilacısı, çocukken birlikte oynardınız hani?.. Onu da, önceki gün, sokakta bulmuşlar, Aboukir’de, yaa... Üç gündür ağzına lokma koymamışmış...”
canım anam
Ey ışığı ruhumda filizlenen ay Anam Kendi karanlığımda kaybolmuşum vay anam
Reklam
Kalktın mı len :)))
Sabah işe gitmek için uyandığımda kahvaltının hazır olduğunu gördüm. Kadife sabahlığıyla beni kahvaltı masasında bekliyordu Neriman Hanım. "Günaydın canım" dedi bana. Bu yaşıma kadar anam dahil kimse bana "günaydın canım" dememiştir. Keyfi yerindeyse "Kalktın mı len" derdi, o kadar. "Günaydın Neriman Hanım" dedim cevaben. Karısına hanım diye hitap eden emekli albay gibi hissediyordum kendimi. İyice öyle hissedeyim diye kaşlarımı da çattım.
Yaradanından başka kimse duymasın sakın. Ananın kulağına giderse yüreğine iner. Ey koca Tanrım, . Yaşım on dört. Oldum bittim namuslu bir kızdım. Başı ma gelenler nedendir sen söyleyebilir misin? Geçen yıl baharda, Lucious oğlan doğduktan az sonra, baktım çekişiyorlar. Babam anamın koluna asılmış. Daha olmaz, Fonso, diyor o da, daha iyileşmedim. Sonunda anamı bıraktı. Bir hafta geçti geçmedi, yine kadının koluna yapış tı. O yine olmaz dedi. Görmüyor musun, çocuk doğurmak tan canım çıktı zaten, dedi, diretti. Sonra Macon'daki teyzemin yanına gitti anam. Çocuk lara sen bakabilirsin dedi bana. O yokken, onca gün, ağzın dan tatlı bir söz çıktı mı? Yok. Ne dedi? Anan vermezse sen verirsin deyip dayattı. Önce orama burama sürtündü, sonra memelerimi mıncıkladı. Sonra da yapacağını yaptı. Canım yandı, bağırdım. Gırtlağımı sıktı o zaman. Sesimi kesip alış maya bakmalıymışım. Gel gör ki bir türlü alışamadım. Şimdi de yemek yapma sırası bana geldi mi midem bulanıyor.
Haziranda Ölmek Zor
( Nazım hikmet, Ahmed Arif, Orhan Kemal Anılarına saygıyla) neden niçin bu sokaklar böyle boş niçin neden bu evler böyle dolu? sokaklarla solur evler sokaklarla atar nabzı kentlerin
Reklam
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.