Savaşın kasıp kavurduğu, dil, din, ırk hatta cinsiyetin fitne fücur olduğu her memlekette olagelen acıların dem almışlarından bir hikaye. Görünürde... Ne kadar uydurma olabilir ki gerçekte de, daha kendini bilmezken koca altına satılan kız çocuklarının çilekeş varlığı cümle aleme serkeşken? Öylesi umutsuz öylesi çaresiz durumunda birilerine deva olmakta bulmuş kendisine çareyi Hatice.
Hatice'nin sabrı, gözlemciliği ve masalsı zihin dünyasından taşan hitabet yeteneği güçlü kadın imajını çizmiş evet ama...
Acıların sesi kısılıp sansürlenince; gerçekler, edebiyatın süslü ifadelerinin perde arkasından bakar halde kalmış. Teğet geçtiğimiz başkalarının acı gerçekleri gibi, Hatice'nin acı gerçeğini teğet geçen yüzeysel bir "ürün" çıkmış meydana...