Bu asla olmaz dediğim her şey oldu, bunu asla yapmam dediğim her şeyi yaptım, gitmem dediğim yere gittim, asla dinlemem dediğim müziği bile dinledim. Hayat böyle bir yer. Asla kelimesini, kullanmamalı tam da bu yüzden. Kafana vura vura öğretir hayat, asla diye bir şey olmadığını.
Hayatla inatlaşmaya gelmez. İnatlaşırsan onu sana yaptırmak için o da seninle inatlaşır ve en büyük silahı da zamandır. Zamanla bambaşka biri olabilirsin o yüzden ne düşündüğüne, ne söylediğine dikkat edeceksin.
Çünkü öyle bir an gelir, öyle bir şey yaşarsın ki yapmam dediğin her şey son çaren olarak tezahür eder. Hayatım boyunca hep ulu konuştum, keskin çizgilerde yaşadım, her şeyi kendi zihnim doğrultusunda yönettim. Hâlâ ulu konuşuyorum ama artık biliyorum. Konuştuğumun aksi olabilir.
Asla kelimesi tehlikelidir. İçindeki keskinliğini tatmin etmeyince üzer. Belki gibi umut dolu değildir. Başarabilsem belki derdim. Bir yönden açık kapı kalması her zaman iyidir. Ama lanet olası huyum, bana asla griyi sevdirmedi. Ya hep beyaz oldum ya sonuna kadar siyah.