Sevgi alanında eşinizi, kendinizi bir başkasıyla paylaşmanın coşkusunu yaşamak için seçmezsiniz. Çatışmalıysanız, Caroline Burkhardt'ın yaptığı gibi, sevilmeye, istenilmeye, onaylanmaya, bakılmaya zorlanımlı, ayrım gözetmeyen ihtiyacınız yüzünden evlenirsiniz.
Dünyada herkesin hoş ve güvenilir olmadığı gerçeğini görmemenize ve birisi kötü ve düşmanca olduğu zaman yıkılmanıza neden olan şey de aynı ihtiyaçtır.
Tartışmalardan, karşı çıkmadan, sert bakışlardan kaçınmak için elinizden geleni yapmanızın nedeni de bu ihtiyaçtır.
Öğleden sonra yediğimiz o kalın ekmek dilimlerinin bize leziz gelmesinin asıl nedeni hak edilmemiş olmasıydı. Ekmeğin tadı bir daha asla öyle olmayacaktı. Bir daha asla bu şekilde sunulmayacaktı. Cinayet günü her zamankinden bile daha lezizdi ekmek. O güne kadar eksik olan hafif bir dehşet tadı da vardı içinde ve Caroline Teyze’nin örtük fakat tam bağışlamasıyla birlikte karşılanmıştı.
Merhaba arkadaşlar. Nasılsınız? Yazarı uzun yıllardır okuyamıyordum ve kendisini okumak da pek mümkün değil çünkü baskılarını bulmak da elektronik ortamdan tedarik etmek de mümkün değil. Her geçen gün kalan eserlerini bulmak zorlaşıyor. Bulduklarımızı da değerlendiriyoruz tabi. Yine bu eserinde de büyük bir beklenti içindeydim ki nasıl olmayayım?
Öncelikle bu bir şiir kitabı değil :D
Kitabı okumamın en büyük sebebi kitapta bir ters köşe olduğunu duymamdı. Ters köşeleri hep sevmişimdir. Kitabın ters köşesi beni hayal kırıklığına uğrattı. Kötü müydü? Hayır! Güzel bir ters köşeydi. Ama hem tahmin ettim hem de bu ters köşeyi onlarca kitap ve filmde gördüm.
Şimdi diyebilirsiniz. "Madem
Bıktım artık bu deli düşlerden.
Sır gibi aklımdan.
Ruhumun olmayan yerinden.
Söküp atasım var bu hayvansı acıları.
Ölüme gidesim var yaşamdan kaçarak,
Güzel insan olmaktan.
Epeyce bir bıkasım doldu,
Gözlerimde gözyaşı gibi .
Soğuktan titrer gibi
Bıktım artık bu deli düşlerden.