Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir, ama hepimiz birbirimize saygı duymak zorundayız.
Kimse unutmadan unutup unutamayacağını bilemez. Bunu önceden bilebilmek mümkün olsaydı, çözümü çok zor birçok şey kolaylaşırdı
Reklam
Büyüyünce mutlu olmak isteyeceksin. Şu anda mutlululuğu düşünmüyorsun ve tam da bu nedenle mutlusun. Düşününce, mutlu olmak isteyince, mutlu olamazsın. ............... Mutluluk, fethedilen bir şey değildir. Sana öyle olduğunu söyleyecekler. İnanma buna. Mutluluk vardır ya da yoktur.
Bana kalırsa yaşam bir perdenin arkasına gizlenmiş, onu tanımak için gösterdiğimiz çabaya kahkahalarla gülüyor.Ben yaşamı tanımak istiyorum.
Sayfa 106Kitabı okudu
Bir şeyin sahibi olmak ona tam anlamıyla sahip olmak anlamına gelmiyordu. İnsan istemediği şeylerin de sahibi olabilirdi. Tam anlamıyla sahip olmak, hem sahip olmak hem de sahip olunan şeyden zevk almak demekti.
Sayfa 129Kitabı okudu
Hepimiz düşüncemizi uyuklatan gündelik morfin dozunu alıyoruz. Alışkanlıklar, kötü huylar, yinelenen cümleler, bildik hareketler, tekdüze arkadaşlar, gerçekten nefret edilmeyen düşmanlar; bunların hepsi uyutur. Dopdolu yaşam... Yaşamı dopdolu yaşadığını söyleyebilecek kim var? Hepimizin boynuna tekdüzeliğin yuları geçirilmiş. Hepimiz kim bilir neyi bekliyoruz... Evet, hepimiz bekliyoruz. Bazılarının kafası daha karışık ama bekleyiş hepimizin
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Anlayış bir sözcükten ibarettir. Kimse yerinde olmadığı birini anlayamaz. Kimse aynı anda hem kendisi hem de bir başkası olamaz.
Sayfa 154Kitabı okudu
Geçmişi hatırlamak; şimdi yaşamak, gelecek de kaygılanmak içindi. Çatıdaki Pencere, José Saramago
Bağlanmak istemiyordu çünkü bağlanmak, içinde yaşadığı faydasız yaşamı itiraf etmek anlamına gelecekti. Sonunda herkesin izlediği ve aslında kurtulmak istediği yola girecekse, şimdiye kadar çevresinden dolaşmakla ne kazanmıştı ki?
Sayfa 204Kitabı okudu
– Size göre ben doğmadan önce ölenlerden miyim? – Başka bir gruptansınız. Daha doğmamış olanlardansınız. – Deneyimimi unutmuyor musunuz? – Hiçbir şeyi unutmuyorum. Deneyim sadece başkalarına yararı olduğunda değerlidir ve sizin hiç kimseye faydanız yok ” Çatıdaki Pencere, José Saramago (169)
Reklam
Görünmek ve olmak arasında her zaman bir kesişme noktası bulunur: olmak ve görünmek aynı yöne yönelen ve bir noktada birleşen iki farklı planmış gibi. Bir meyil ve bu meyilden kayma ihtimali vardır. Kayılırsa aynı anda hem olmakla hem de görünmekle temas edilen noktaya varılır.
Sayfa 269Kitabı okudu
306 syf.
·
Puan vermedi
·
17 saatte okudu
Çatıdaki Pencere, José Saramago'nun yazarlığının ilk döneminde yazdığı ama ölümünden sonra yayımlanan romanıdır.Lizbon'da bir apartmanda ve bu apartmanın her bir dairesinde oturanların yaşam öyküleri anlatılıyor.Kitapta ana karakter yok.Olaylar birbiriyle bağlantılı değil.Umutsuzluk içinde kaybolan,yoksullukla mücadele eden, birbirini anlamayan,yalnızlıklar içindeki insanların hayat hikayesini okuyorsunuz.Aile, kadın erkek ilşkileri daha ön planda yer alıyor.En önemlisi de kitapta yaşamanın amacı sorgulanıyor. Çatıdaki Pencere ‘Saramago’ya giriş kapısı’ olarak tanımlanıyor.İlk yazdığı kitap olarak diğer okuduğum kitaplarından farklı bir anlatım tarzı bulunsada okunmasını tavsiye ederim
Çatıdaki Pencere
Çatıdaki PencereJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2021674 okunma
Herkes İnsan'ı kurtarmaya hevesli, ama kimse insanlar konusunda bir şeyler öğrenmeye niyetli değil.
Sayfa 301Kitabı okudu
Çocukluk anılarımı anlatmaktan zevk alacak yaşta olduğum halde, ben de çocukluğumdan söz etmeyeceğim. Keder ve tasadan başka kayda değer bir şey yok. Kötü hayat, yetersiz giyim kuşam, çok dayak her şeyi özetler. Bu şekilde yaşayan öyle çok çocuk var ki, bunda şaşıracak bir şey de yok…
Bu belgelerden biri yere düşerse –ve Enrique bunu tüm gücüyle diliyordu-, aceleyle koşup kâğıdı babasına uzatıyor, babası minnet ifadesi olarak gülümserse, Enrique tüm çocukların en mutlusu kesiliyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.