Otobüsün şoförü kapıyı açtı ve kartopunu dışarı attırdı bana. Ona kartopunu kimseye fırlatmayacağımı söyledim, ama bana inanmadı. İnsanlar size hiç inanmıyorlar zaten.
Sayfa 40Kitabı okudu
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
Bir şeylere üzülüyorsam, tuvalete gitmem gerekse bile gitmem. Üzülmekten gidemem. Üzülmeyi bırakıp gidemem.
Sayfa 43Kitabı okudu
Ona geri zekalı demenizden nefret ederdi. Zaten bütün geri zekalılar kendilerine geri zekalı denmesinden nefret ederler.
Sayfa 46Kitabı okudu
Bana birisi bir armağan verdiğinde, sonunda üzülen hep ben olurum.
Sayfa 54Kitabı okudu
Duyguluymuş. Bittim. Bu Morrow denen herif ancak bir klozet kapağı kadar duygulu olabilirdi.
Sayfa 57Kitabı okudu
Başına bela sarıp düşmeye başlayan birine dibe vardığını anlama şansı verilmez.
Sayfa 176Kitabı okudu
Pek çok insan hakkında konuştugum için üzgünüm. bildiğim tek şey size anlattıgim herkesi biraz özlüyorum.Sakın kimseye bir şey anlatmayın.Herkesi özlemeye başlıyorsunuz sonra.
Sayfa 198Kitabı okudu
Nefret ettiğim bir şey de, daha uykum gelmeden yatağa girmektir.
Sayfa 68Kitabı okudu
Aslında, bizim ailedeki tek salak benim.
Sayfa 68Kitabı okudu
Gece geç saatlerde New York'ta birinin kahkaha atması dehşet verici bir şeydir. Millerce öteden duyabilirsiniz. Bunu duyunca yalnızlığınız daha da artar, moral diye bir şey kalmaz insanda.
Sayfa 81Kitabı okudu