Jerome David Salinger 1 Ocak 1919'da New York'ta doğdu. 1934-36 arası Valley Forge Askeri Akademisi'ne, 1937-38 arası Ursinus College ve New York Üniversitesi'ne gitti. 1941-48 arasında Colliers, Esquire ve Cosmopolitan gibi dergilerde yirmi öykü yayımladı.
Salinger, Zen-Budizm öğretisinden etkilendi ve bunu yazdıklarına da yansıttı. Yeni Dönem öykülerinden oluşan Nine Stories (İngiltere'de For Esme – With Love and Squalor (Esme için – Sevgi ve Sefaletle)) 1953'te yayımlandı.
Salinger, 1950'lerin ikinci yarısından itibaren New Yorker'da yedi tuhaf kardeşli Glass Ailesi'nin birbirine bağlı uzun öykülerini yayımlamaya başladı. Bu dizi öykülerin ilk ikisini Franny and Zooey adıyla 1961'de, sonraki ikiliyi ise Raise High the Roof Beam, Carpenters and Seymour: An Introduction adıyla 1963'te kitaplaştırdı. Glass Ailesi'ne ait yayımlanan son öykü olan Hapworth 16, 1924 ise New Yorker'ın 16 Haziran 1965 tarihli sayfalarında kaldı.
Salinger, 1963'ten beri yeni bir kitabı çıkmamasına ve neredeyse efsane haline gelmiş bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyat gündemindeki yerini hep koruyor.
Tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan "Tanıştığımıza memnun oldum." demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zarvaları söylemek zorundasınız.
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
İnsanoğlunun ya da insan kızının doğası gereği olmuş ve olabilecek her şey hakkında yorum yapmak ister ve yapar. Sokaktaki insanlara, ünlü sanatçılara ya da oyunculara, futbolculara, devletin yüksek mevkiye sahip kişilerine; kısaca insanın bulunduğu her yere gidin. Örneğin elinizde bir saat
Bu kitap hakkında yapılacak bir inceleme yok. Gereğinden fazla abartılmış kitaplar listemdedir. Bir ergenin okuldan ayrılışı ve sonrasındaki iç dünyası. Bir de her sayfada "bittim buna" tarzında klişe laflar. Okunacak çok kitap varken çavdar tarlası malesef iyiler sıralamasına giremez.
Yine de Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Edebiyat dünyasının tartışılan eserlerinden biri “Çavdar Tarlasında Çocuklar”. Seveni çok seviyor, sevmeyeni eseri abartılmış buluyor. Kimi travmalarını atlatamayan, iç çatışmaları ile boğuşan, uyumsuz ergen Holden Caulfield’in 4. okulundan da atıldıktan sonra geçen birkaç gününü anlatıyor kitap.