Eve vardığında zarfları salondaki masaya yığdı. İsimsiz onlarca umut, bir gün ansızın çay bahçesinde , pastanede ya da sahilde, şu işin adını koyalım artık, dernek için, Halep işi masa örtüsünün üstünde onu bekliyordu. Bir iş değil bu, diye düşündü, adı da olmasın.