Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

SelinNamak

SelinNamak
@cccccnnnnn
selin. kitapları delicesine seven, okumayı 4,5ta öğrenmiş ama okumaya 14,5ta başlayan. yazan, ama yazdıklarını okuyamayan. masallar büyüyen, masallarla küçülen. can'ın annesi :) selin.
Reklam
Selinin kitapları :)
Selamlar, Bugünlerde yeni bir heyecan içerisindeyim. Kitap okumayı, paylaşmayı bu kadar seviyorken bununla ilgili bir blog oluşturmak istedim. Alıntılar, incelemeler, yorumlar paylaşacağım blogum profilimde yazıyor: selininkitaplari.blogspot.com Ayrıca selinin.kitaplari isminde bir de instagram hesabım mevcut, orada da güzel paylaşımlar yapacağım. İlgilenenlere duyurmak istedim. Herkese keyifli okumalar :)
Web sayfasının sag alt köşesine siyah kurdele koymak... ilk kez gördüğüm, bir daha gerek kalmamasını dilediğim bir uygulama. Hassasiyet için tebrikler 1000 kitap. Bir kez daha başımız sağ olsun, ama tekrarı olmasın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
86 can... dile kolay... alışmak istemiyorum...
O'nu hiç tanımadım O'nunla hiç karşılaşmadım Ama özlüyorum. O'nu hiç görmedim O'nu hiç duymadım Ama özlüyorum. O'nu hiç öpmedim O'nu hiç koklamadım Aslına bakarsan O'nu hiç sevmedim Ama özlüyorum. Selin
Reklam
yargılama... sana gelmeden 5 dakika önce ne yaşadığımı hiçbi zaman bilemezsin. senden sonra ne yaşayacağımıysa, tahmin bile edemezsin, ama ben bilirim. küçümseme... sana standart, monoton, yavaş görünen hayatım hiç bir anlam ifade etmeyebilir. benim hayatımı bu seviye getirene kadar ne bedeller ödediğimi anlayamazsın. bana yapmam gerekenleri söyleme... ben zaten onları senden daha iyi biliyorum, sadece yapabileceklerimin bi sınırı var, ve emin ol ben hep o sınırda yaşıyorum. beni değiştirmeye çalışma... ben bunun çabasını zaten yeterince gösteriyorum. senden de değişmeni beklemiyorum. senden çok bişey istemiyorum, yanımda ol, yeter. selin.
anlaşılmıyomuş, yok yaaa. sanki herkes anlasın diye yazıyorum ben. kamu personeli miyim oolum, marjinal faydayı mı gözeticem yazarken. ben kendi içimden geldiği gibi yazıyorum, içimi döküyorum bembeyaz defterime. ben anlatiyim de sen ister anla, ister anlama. umrumda değil. su hayatta yapabildiğim için sonsuz şükrettiğim üç şeyden biriyse bu yazma zımbırtısı, anlayan anlamayana bakmadan yazarım. sayfalar doldururum, defterler bitiririm gene de yazarım, sadece bi kişi anlasa bile. zaten hedef kitlem belli: adamın biri. ben ona "sevdiğim" derim, sen "ne anlatıyo bu" dersin. o da er geç bi gün okucak bu satırları. tek bi kelimesine altdudağı güleyazsın, ben bu hayattan gözüm kapalı vazgeçerim.
İçimde küçük bi kız çocuğu, ota boka heyecanlanıyo. Hayaller kurmaya, durup durup gülümsemeye başlıyo. Dışında kuyruğu hep havada, ben tek başıma da varım portresi, İçinde korunmaya, kollanmaya muhtaç bi yavru kedi.
İnsan hiç tanımadığı birini nasıl sever? Daha doğrusu neden sever? Niyetini, kalbini, aklını bilmediği birini... Hoş, tanıdıklarımızın büyük bir bölümünün niyetini de kazık yedikten sonra öğreniyoruz ya neyse. Hadi onu geçtim, kafedeki garsona nasıl seslendiğini, gazeteyi okumaya (eğer okuyorsa tabi) nerden başladığını, sağ eliyle mi, sol