Tevbe suresi 40. Ayet;
Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkar edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle berâber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz bir takım ordularla onu desteklemiş, böylece inkar edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Sadakallahul azim: Azim olan Allah ( Celle Celaluhu ) doğru söyledi
hakiki dua..
"Hakiki dua,günahları terk etmektir.
Kul böyle yapınca Allah celle celalühü
o kul'a dua etmeden de bir çok lütufta bulunur"
Süfyan ı Servi r.a.
Allah'ın koymuş olduğu yasaklar keyfi değildir(haşa)!..
~•~
İlk günahı işleyen Hazreti Adem'in (Aleyhisselam) cennetten kovulmasının nedeni, işlediği fiilin büyüklüğünden ziyade, cennetteki tüm nimetlerden faydalandığı halde Allah'ın (Celle Celaluhu) yasakladığı tek ağaca yönelmesidir. Bununla beraber, Yüce Rabbimizin emirleri (haşa) keyfi olarak uyguladığı yasaklar değil, ya bireysel olarak insan fıtratına veyahut toplumun diğer fertlerine zarar veren davranışlardır.
~•~
Ahlakı Kur'an olan Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) ise Yüce Allah'ın (celle celâluhu) koyduğu sınırlarına tam anlamıyla uymuş ve biz Müslümanlar için ayette ve hadis-i şerifte de buyrulduğu gibi "Üsve-i Hasene/en güzel örnek" olmuştur:
"İçinizden Allah'ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah'ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah'ta güzel bir örneklik vardır." (Ahzap sûresi, 21)
Allah'ı canından çok sevdiğini söyleyip de sabah namazı için 10 dakika uykusunu, Ramazan'da tokluğunu, zekatta malını kırkta birini Allahu Teala için veremeyen canını da veremez, o canı Allah (Celle Celalühü) alır. Yani Lafla peynir gemisi yürümez.
İlmin Derecesi
İmâm-ı Rabbânî k.s bir mektubunda buyuruyor ki: "Bir salik, bir derviş, Mevla'ya giden yolda çok üstün makamlar elde etmiş..." Yani belki herkes ona hayran kalıyor, o bile belki de nelere maruz kaldığını anlayamıyor, hayranlık içerisinde kalıyor, o kadar üst makamlarda geziyor.
İmam-ı Rabbânî buyuruyor ki: Bu dervişin tek bir sünnette açığı olsun bu hâlâ tecelli makamlarındadır, Cenâb-ı Hakk'a (Celle Celalühü) ulaşmış sayılmaz. Tecellîlerle uğraşan sâlik hâlâ yoldadır, o tarikat emziğini hâlâ emiyor demektir, diyor. Yani ne olacak peki? Altı yönden (Kavlen, fiilen, amelen, itikâden, bâtınen, zâhiren) tamamen Resûl-ü Ekrem'in kopyası gibi olacak diyor. Alimler peygamberlerin varisleridir, derken burada bir kaliteden bahsediliyor. O kaliteyi, o çıtayı tutturamayanın peygamber varisi olması mümkün değildir.
Bugün Allah'ın (celle celâluhu), kalbine hâkim olan herkesi Cennet'e koyacağını ümit ediyorum.
Sayfa 464Kitabı okudu
