Sessiz, yorgun, ağır, gözkapaklarım kapanıyor yine… yine…
Yıkık, dökük, bu şehrin duvarları birer birer üstüme yıkılıyor yine… yine…
Kuş sürüleri terk ederken bu şehri, ardında yoksul ve kimsesiz çocuk gibi bırakıyor yine… yine…
Ve sonbahar sinsice yaklaşarak peşinde köpek gibi bir yalnızlığı üstüme sürüklüyor yine… yine…
Sözler hep yalan!